Devlet hakkında şairane düşünceler

Önceki yazımızı “Güçlü Müslüman otoriteler sayesinde, bu olmadığında bile Kur’an yoluyla duyguda ve pratikte kendilerini sürekli olarak bir devlete nispet edebilen büyüklerimiz, devleti koruma ve kollamada...

Önceki yazımızı “Güçlü Müslüman otoriteler sayesinde, bu olmadığında bile Kur’an yoluyla duyguda ve pratikte kendilerini sürekli olarak bir devlete nispet edebilen büyüklerimiz, devleti koruma ve kollamada yani hamiyet esasında sabit olmuşlar, ancak sistemden kaynaklanan problemler nedeniyle devlete değil muktedirlere (siyasîlere) karşı muhalefet etmeyi seçmişlerdir.” diyerek, Mehmet Akif’in de bu anlayışta olduğunu, ancak önemli kimi nedenlere bağlı olarak konunun sadece bundan ibaret olmadığını belirtmiştik.

Hamiyeti de aşan o önemli nedenlerden biri, Mehmet Akif’in kendi devrine göre hak ettiği İslam Şairi, Ümmet Şairi nitelemelerinin yeni bir devlet anlayışına ve düşüncesine bir köprü oluşturmaması, bilakis onun geçmişte kalan şanlı tarihin kimi muhteşem tablolarının şairane zikrini sonraki kuşaklara yırtılamaz, aşılamaz bir nostalji perdesi olarak miras bırakmış bulunmasıdır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma Horasan erenlerinin siyaseti 09 Kasım 2024 | 123 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar