Edebiyat çarkına çomak sokmak
Şiiri, edebiyattan ayrı tutarak mimari ve musiki ile sanata dahil etmemizin nedeni, şiirin hem iham ve feyz temelli bir hikmet arayışı hem de sünnetullah esasında ahenge ve ritme tabi olmasın-dandır ki, bu yanıyla da kadim zamanlardan beri...
Şiiri, edebiyattan ayrı tutarak mimari ve musiki ile sanata dahil etmemizin nedeni, şiirin hem iham ve feyz temelli bir hikmet arayışı hem de sünnetullah esasında ahenge ve ritme tabi olmasın-dandır ki, bu yanıyla da kadim zamanlardan beri şiir başlı başına bir ilim olarak nitelenmiştir.
Şiirin bizim zamanımızda serbest vezinle yazılıyor olması ahengin ve ritmin onun dışına itildiğini göstermez. Zira bu değişim doğrudan tarzı kadim şiir anlayışını yıkma çabasını da siyaseten ihtiva eden edebiyat ideolojisinin ürettiği bir durum olmakla birlikte, sanatla olan zorunlu dirsek teması nedeniyle edebiyat da zevke esas temel unsurlar olması bakımından bunlarsız iş göremez.
Bunlardan, son iki yazıdır ele aldığımız edebiyat meselesine tekrar dönecek olursak, Osmanlı’nın son devirlerinde başlayan edebiyatta Garplılaşma hareketinin asıl meyvelerinin Cumhuriyet’te devşirildiğini öncelikle belirtmemiz gerekir.
“Harf inkılabı” adıyla elifbadan Latin alfabesine geçilmesi, söz konusu devşirmenin en etkili aracı olmuştur. Bu yolla mevcut kitaplar ve kütüphaneler bir gecede değersizleştirilmiş, dipçik zoruyla sağlanan bu boşluk -sistemin güdümünde- Batı taklidi edebiyat...