Emrine kurban olayım
Hakikati şeylerin, olguların ve olayların kendilerine mahsus gerçeklikleri olarak açıklayan büyüklerimiz, hikmeti de bu gerçekliklerin sınırlarını bilmek şeklinde tanımlamışlardır. Basit bir...
Hakikati şeylerin, olguların ve olayların kendilerine mahsus gerçeklikleri olarak açıklayan büyüklerimiz, hikmeti de bu gerçekliklerin sınırlarını bilmek şeklinde tanımlamışlardır.
Basit bir örnekle, kedi kediliğine, aslan aslanlığına göre bilinmeyi ve davranılmayı hak eder. Aslanı kedi gibi sevmeye kalkıştığımızda hem onun hakikatini ihlal, hem de onun hakikatine göre davranmadığımız için zarara uğramayı hak etmiş oluruz.
Aynı örnek üzerinden hikmet ise, kedinin aslana benzetilmesindeki nedeni, suretteki benzerliğin, hilkatteki yerini ve varlık olmak cihetinden yaratılmanın özünü kavrayabilmeye tekabül eder ki, bu manada hakikat gündelik hayatın pratiğine, hikmet ise tefekkür ve tahayyüldeki enginliğe isabet eder. Diğer bir söyleyişle hikmet, hakikatten daha genel olsa da, dünya hayatı yani yaşamak esasında hakikati bilmek, hikmeti bilmekten öncedir.