Ezeli hakikatlere HAMAS’la uyanmak
“Hamas Filistin aynasını dünya meydanına yeniden astı.” demiştim. Bu öyle bir ayna ki, Filistin direnişine dost ve düşman olanlar, sahip çıkanlar ve ihanet edenler şimdi orada kendi suretlerine bakıyorlar....
“Hamas Filistin aynasını dünya meydanına yeniden astı.” demiştim.
Bu öyle bir ayna ki, Filistin direnişine dost ve düşman olanlar, sahip çıkanlar ve ihanet edenler şimdi orada kendi suretlerine bakıyorlar.
ABD-İsrail uçaklarının Gazze’ye yağdırdığı bombaların enkazlarından kurtulan dilleri cümle kurmaya yeni durmuş çocuklar, ellerinde şehit düşmüş çocuklarının kokusundan başka bir şey taşımayan kadınlar, geçimlik işlerin müdavimi gençler ve zulüm ile yoğrulmuş hayatlarının son günlerini dua mırıltıları eşliğinde yaşayan ihtiyarlar da HAMAS’ın dünya meydanına astığı o aynadan yansıyorlar vicdan ve merhamet ehli olanların nazarlarına.
Ama bunlardan bize ulaşan, çoğumuzun alışık olmadığı ilginç hâller ve sözler var.
AB-İsrail bombasının neden olduğu bir enkazdan başını çıkaranların yüzlerinde sadece Filistin direnişinin zaferi konusunda sabır-sızlandıkları aşikar olan, bedenlerindeki ağır ağrıların bile kapatamadığı umut dolu bakışlar; dillerinde ise “Allâhuekber, es-Sabûr, el-Azîm, el-Kahhâr, el-Müntakim…” terkibi ve kelimeleri var.
Şehit olan nişanlısına kendisinden önce şehit olduğu için sitem eden gençler, ikiz yavrularının cansız...