Filibeli Ahmed Hilmi’ye rahmet
Nuri Pakdil, dünyanın ahirete açılan kapısından dün tekbirlerle, rahmet dualarıyla yolcu edildi. Şahitlik ettik ve ederiz ki, o bir Müslüman olarak yaşadı, bir Müslüman olarak vefat etti; mekanı cennet olsun....
Nuri Pakdil, dünyanın ahirete açılan kapısından dün tekbirlerle, rahmet dualarıyla yolcu edildi. Şahitlik ettik ve ederiz ki, o bir Müslüman olarak yaşadı, bir Müslüman olarak vefat etti; mekanı cennet olsun.
Sevenlerinin sosyal medyada yayınladıkları müşterek pozları gördükçe, kendi büyük eksikliğimden yakınıyorum şimdi. Merhum Pakdil ile onlardaki gibi göz dolduran ikili bir fotoğraf çektirememişim. Bu yüzden, “Bakın ben Kudüs’te iken merhum da oradaydı” veya “Benim katıldığım ödül törenine o da gelmişti” ya da “En son, bir festivalde kitaplarımı imzalarken görüşmüştük, işte ispatı” şeklindeki cümleler eşliğinde bir paylaşımda bulunamadım.
Neyse, ben bu eksikliğine yanadurarak, tefekkür ehlinden, edebiyat mesleğinden bir diğer Müslümanın, on gün sonraki vefat yıldönümü için önceden kurguladığım yazıyı yazmaya yöneleyim.
Onun adı: Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi.
Hazretle ilgili bir rahmet okumayı talep eden bu yazıyı yazmamın nedeni ise “Filibeli Ahmed Hilmi diyor ki” başlıklı yazımdan sonra, kimi okurlarımın ilettikleri “Biz onu sadece bir romancı olarak biliyorduk” şeklindeki tepkilerdir.
Filibeli’nin hayatı ve fikirleri hakkında bilgiye ihtiyaç duyanları, TDV İslam Ansiklopedisi’ndeki ilgili maddelere ve onların altında yer alan kaynakçalara yönlendirerek, sadece onun yazıdığı kitapların adlarını zikretmekle, hayal denizinin derinliklerinde attığı sağlam kulaçların fikri zeminini göstermenin yeterli olacağını düşünüyorum: