Gücümüz düşmanlarımızın korkusudur
Faşist bir politikacının önceki gün Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’in bir nüshasını yakmasına, Müslümanlar ve akıl sahipleri büyük bir tepki...
Faşist bir politikacının önceki gün Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’in bir nüshasını yakmasına, Müslümanlar ve akıl sahipleri büyük bir tepki gösterdiler.
Olay hafızalarda kaldığı sürece bu tepki asla bitmeyecek, her fırsatta İsveçliler üzerinden bidayetinden beri asla değişmeyen Batı barbarlığının tipik örneklerinden biri olarak hatırlatılacak ve bu eylemin hesap defteri -yaşadığımız devride hemen görülemese bile- bu âlemde yaşayacak son Müslüman’a kadar hep açık kalacaktır.
Allah’a ait olan din ve onun asli kaynakları inananlarından önce Allah’ın koruması altındadır. Kaynağının ilahi olması bakımından insanların onlara tecavüzü ise tam bir yanılsamadan ibarettir. Çünkü onların aslı mekan ve zamanla kayıtlı, maddi, sayılabilir şeyler değildir.
Bu manada Kur’an-ı Kerim Allah’ın kelamıdır. O, ayet ayet, sûre sûre nazil olunmuş, yani iki kapak arasında bir kitap olarak gelmemiştir. Onun Mushaf yani kitap haline getirilmesi Müslümanların ihtiyaçlarındaki değişmeyle ilgilidir ve bu şekilde maddileştirilmiş olması bile onu gündelik dilimizdeki karşılığıyla salt bir kitap olarak nitelenmesine manidir. Ancak mazrufunun değerine göre...