‘İllâ edep, illâ edep’

Dilimizdeki benzetme edatlarının sayısı yirmiden fazladır.Elbette bu çokluk sıfat, zarf, isim, yüklem… yoluyla benzetme şeklini de çoğaltır ve aynı nedenle benzetme, hayır ve şer yönüyle iki yanı...

Dilimizdeki benzetme edatlarının sayısı yirmiden fazladır.

Elbette bu çokluk sıfat, zarf, isim, yüklem… yoluyla benzetme şeklini de çoğaltır ve aynı nedenle benzetme, hayır ve şer yönüyle iki yanı keskin bir bıçak gibi durur.

Şöyle ki:

Ahlak ehli, samimi, dostluğundan emin olunan biri tarafından yapıldığında muhatabında ve tanık olanlarında hoşluk hissi uyandırır.

Bazen de bir sitemi gizleyen benzetmeme yoluyla benzetme olarak ortaya dökülür ki, bu durum tam da Nedîm’in şu iki beytinde manaya denk düşer:

“Tahammül mülkünü yıktın Hülâgû Han mısın...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sırrı Süreyya Önder, kırık hatıralar ve güzel umutlar 17 Nisan 2025 | 164 Okunma Sanat ve nazariyat mirasımız 12 Nisan 2025 | 37 Okunma Sanat, meyil, yönelme ve yön ilişkisi 10 Nisan 2025 | 142 Okunma Karışık Düşünceler Defteri’nden 08 Nisan 2025 | 31 Okunma Yumruklarımızı sıkmışız sadece bekliyoruz! 05 Nisan 2025 | 111 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu