Kendi menzilinde akan bir hayat...
Zemahşerî, Keşşâf’ında, Allah’ın kullarından aldığı üç ahit hakkında şunları söyler...
Zemahşerî, Keşşâf’ında, Allah’ın kullarından aldığı üç ahit hakkında şunları söyler:
“Birinci ahit, Hz. Âdem’in bütün zürriyetinden alınmış olan ‘rubûbiyeti ikrar ve kabul’ ahdidir. (A’râf 7:172)
İkinci ahit sadece peygamberlere mahsus olup, Şûra suresinde (42.13) bildirildiği üzere onlardan ‘risaleti tebliğ etmeleri, dini dosdoğru yaşamaları, dinde tefrikaya düşmemeleri konusunda alınmıştır. (Ahzâb 33:7)
Üçüncüsü ise sadece âlimlerden alınan ahit olup, şu âyette ifade edilmiştir: Hani Allah, ‘Kitabı mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz!’ diyerek kitap verilenlerden söz almıştı...” (Âl-i İmran 3/187)”
Ahitin bir bir bağla(n)ma olması bakımından, onu kabul edenin onun çerçevesi içinde durması veya ahdine göre onun için belirlenen menzilde akması demektir.