‘Kitap hayatımın merkezindeydi ama…’
Kitapla yaşamak bir sevdadır. Has okurlar da kitaplara tutkundurlar ama benim asıl kastettiğim sahiplenme, biriktirme ve onlarla birebir temas içinde olma… gibi çok yönlü bir kitap sevdasıdır; bibliyofil / kitap-sever, bibliyoman /...
Kitapla yaşamak bir sevdadır.
Has okurlar da kitaplara tutkundurlar ama benim asıl kastettiğim sahiplenme, biriktirme ve onlarla birebir temas içinde olma… gibi çok yönlü bir kitap sevdasıdır; bibliyofil / kitap-sever, bibliyoman / kitap-hastası dediğimiz, kitapla nitelenen fakat sadece böyle olabilenlerin ve bunları değerli görebilenlerin anlayabileceği uçlarda bir yaşama hâli…
Yeni Şafak Pazar ekinden Halil Solak, ekin geçtiğimiz pazar günkü nüshasında bu kitap sevdalılarından birini ağırladı: Dr. Mehmet Aslan.
Halil’in metnini görünürlüğe taşıyan bir unsur da Aslan’ın İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olmasıyla deprem felaketine Malatya’da maruz kalmasıdır.
Halil, “Kitapsever ve koleksiyoner” olarak nitelediği Aslan’ın depremi aile efradıyla ve hekim olması nedeniyle de hastalarıyla birlikte yaşadığına dikkat çekerek, onun “Elbette ilk önce ailemizin, akrabalarımızın, arkadaşlarımızın, hastalarımızın yardımına koştuk. O an da kitaplar aklıma bile gelmedi” sözünü naklettikten sonra katı bir hakikat olarak karşımıza çıkan şu soruyu...