Kur’an tezhib ve tezyîn sözlüğü
Büyüklerimiz, Arapça’yı bilmeksizin Kur’an-ı kerim’i okumanın hükmünü açıklarken, Kur’an’dan sadece dili bilenin değil, duyu sahibi olan herkesin bir nasibin olduğunu özellikle belirtirler. Buna...
Büyüklerimiz, Arapça’yı bilmeksizin Kur’an-ı kerim’i okumanın hükmünü açıklarken, Kur’an’dan sadece dili bilenin değil, duyu sahibi olan herkesin bir nasibin olduğunu özellikle belirtirler. Buna göre, Kur’an’ın güzel bitkilerin kokularıyla harmanlanmış kağıdının özel kokusundan başlayarak gözün, dilin, kulağın ve dokunmanın da ondan devşireceği nice güzelliklere işaret ederler.
Büyüklerimizin bu yorumlarının bizzat Kur’an’ın kendisinden ve Peygamber Efendimiz’in (sav) ilgili hadislerinden kaynaklandığı ise aşikardır.
Allah, sözün en güzeli olarak nitelediği Kur’an’ı (Zümer 39:23) tertil üzere (Müzzemmil 73:4); Peygamber Efendimiz ise onu seslerimizle süsleyerek okumamızı emretmiştir (Ebû Dâvud ve Nesâî).
Sözün en güzeli olmak...