Muhakemesiz mahkeme
Hırstan, hınçtan, kanaatsizlikten, büyüklükten, sömürücülükten, kavmiyetçilikten, mezhepçilikten, iktidarını kaybetme korkusundan, politik rekabetten... başları dönmüş yöneticilerin dünyasında yaşıyoruz.
Bu yüzden uyandığımız her sabaha “eyvah, üçüncü dünya savaşı mı çıkacak?” sorusuyla başlıyor, ülkemizin güvenliğine mahsus olarak alınan sınır-içi ya da sınır-dışı hemen her tedbire karşı bozguncuların, içimizdeki satılmışların başlattıkları yeni kampanyaların saldırılarına maruz kalıyoruz.
Hızla değişen olayların, internet ve medya ortamından üstümüze boca edilen onca olumsuz kampanyaların etkisinde, giderek durup düşünebilme imkanını da yitirdiğimizden, söz konusu durumları, insan olmak bakımından kendi gerçekliğimizle doğru bir değerlendirmeye tabi tutamadığımız gibi, onları ait oldukları insani maya bakımından tasnif etmekten ve dolayısıyla tashihe, tamire yönelmekten de yoksun hale geliyoruz.