‘Ruh rüzgârdan incedir’
Yazı başlığım İbnü’l-Arabî’ye aittir. Hazret kendisinden başka hiçbir şeyle tanımlanamayacak olanı, en azından aklen tanınabilir hâle getirmek için bu benzetmeye başvurmuştur....
Yazı başlığım İbnü’l-Arabî’ye aittir. Hazret kendisinden başka hiçbir şeyle tanımlanamayacak olanı, en azından aklen tanınabilir hâle getirmek için bu benzetmeye başvurmuştur.
Çünkü, “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir (emrindedir). Size pek az ilim verilmiştir.” (İsra, 17/85) mealindeki ilâhî beyan açıktır. Ruhun keyfiyeti hakkında soru sorulmamasının istenmesiyle varlığı teyit edilmiş, manası ise müphemliğinin teslimine havale edilmiştir. İmam Kurtubî de bunu “Aklın, kendisinin yanı başında bulunan yaratığı bilip idrak etmekten daha bir aciz oluşuna” delil saymıştır.
Daha önce hevâ ve hevesi ruhun tezahürü olarak nitelemiş ve bunların kalp, akıl ve nefs üzerinde bir etkisinin bulunduğunu söylemiştik.
Buna göre müphem olanın (ruh’un) tezahürlerinin varlıkları...