Sanatımızın fay hatlarında kısa bir gezinti

Önceki yazımda Mertol Tulum’un büyük gayret ve zahmetle günümüzün diline aktardığı Surnâme-i Vehbî’nin, Ketebe Yayınları arasından çıkan üçüncü baskısı...

Önceki yazımda Mertol Tulum’un büyük gayret ve zahmetle günümüzün diline aktardığı Surnâme-i Vehbî’nin, Ketebe Yayınları arasından çıkan üçüncü baskısı sayesinde “yeniden görülme alanına” girdiğini hatırlatarak, Tulum’un bu eserdeki değerli açıklamalarını da gözeten okumaların yapılması gerektiğini söylemiştim. Geldiğimiz bu noktanın ise, maalesef “Eyvah ki, eyvah” diyeceğimiz bir nokta olduğunu belirterek tamamlamıştım yazımı.

Bize “Eyvah ki, eyvah” dedirten nedenlerin sayısı hayli fazladır.

Şu iki neden ise bunların başında gelse gerektir:

Kültürümüzün Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet tanımlı olarak maruz kaldığı üç büyük depremin neden ve sonuçları; ferdî çatışmanın en insafız sahalarından biri olan sanattaki ideolojik gruplaşmaların, birçok sanatçının infazına meşruiyet sağlaması...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma Horasan erenlerinin siyaseti 09 Kasım 2024 | 123 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar