Simgeler savaşı bir dinler savaşıdır
“Hayat bir mücadeledir” derlerdi büyüklerimiz. Mücadeleyi ise, gündelik hayatın işleyişine mahsus ferdi hareketlerin fevkinde inançsal, toplumsal ve siyasal bir içerikle kullanırlardı.
Yetmişli ve seksenli yıllarda açık bir iç-savaşa dönüşen bu mücadelenin adı ideolojiydi. 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla birlikte bitti ideolojiler devri. Ama değil mi ki, devirler geçici hayat mücadelesi kalıcıydı ve hayat boşluk da kabul etmeyeceğine göre, farklı bir adla yeni bir mücadelenin başlaması kaçınılmazdı.
Komünist tehlikeyi SSCB’nin yıkılmasıyla birlikte kolaylıkla bertaraf eden Batı, kendisinin yeni düşman arayışına uygun bir mücadeleyi üretmekte geç kalmadı. Bugün simgeler savaşı olarak adlandırılan, İslamofobik devir böyle başladı.
Simgeler üzerinden verilen mücadele kuşkusuz daha önceki devirlerin tamamında da vardı...