Siyonizm tehlikesinin ayak seslerini duymak ve duyurmak
Önceki yazımda Mersin ile Yafa arasındaki yakınlığa dikkat çekerek, zihinlerimizin Batılı sömürgeciler tarafından iğdiş edilmesi nedeniyle bu mesafenin neredeyse kutup uzaklığına...
Önceki yazımda Mersin ile Yafa arasındaki yakınlığa dikkat çekerek, zihinlerimizin Batılı sömürgeciler tarafından iğdiş edilmesi nedeniyle bu mesafenin neredeyse kutup uzaklığına taşındığını, böylece hemen ufkumuzda duran Filistin’in ilgimizin ve tarihimizin çok çok ötesine itildiğini belirtmiştim.
Ayşe Böhürler bu yazımla aynı günde yayımlanan “Dinî faşizm! Paramiliter yerleşimciler!” başlıklı yazısında, “Türk basını Filistin meselesini nasıl görmüştü?” ara başlığını taşıyan bölümde, değerli bilim adamı Nuh Arslantaş’ın haberdar ettiği, Ömer Faruk Araz imzalı akademik bir tebliğ üzerinden, söz konusu uzaklaş(tırıl)manın somut örneklerini gündeme taşımıştı.
Böhürler, Araz’ın 1935-1940 yılları arasında dokuz gazeteden “Filistin, Filistin’e Yahudi göçü, Türk Yahudilerinin Filistin’e göçleri, Filistin’de yaşanan çatışmalar, belirtilen dönemde İsrail’de Müslüman-Yahudi ilişkisi ve Filistin meselesi ile ilgili tüm haberler” esasında yaptığı bu değerli tebliğe mahsus söylenebilecek ilk önemli şeyleri söylediği için okurlarımı onun yazısına (ve elbette ulaşabilenler için Araz’ın “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Türk Basınında Filistin Bölgesi ve Yahudilerle İlgili Haberler...