Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
Peygamberimiz Aleyhisselam, kızı Hz. Zeyneb’i nübüvveti öncesinde Ebü’l-Âs b. Rebî ile evlendirmişti. Zeynep hemen Müslüman olmuş ancak kocası Ebü’l-Âs iman etmemiş; Mekkeli müşriklerin...
Peygamberimiz Aleyhisselam, kızı Hz. Zeyneb’i nübüvveti öncesinde Ebü’l-Âs b. Rebî ile evlendirmişti. Zeynep hemen Müslüman olmuş ancak kocası Ebü’l-Âs iman etmemiş; Mekkeli müşriklerin yoğun baskısına maruz kalmasına rağmen Zeynep’ten de ayrılmamıştı.
Müşriklerin saflarında Bedir Savaşı’na katılan Ebü’l-Âs, Müslümanlar’a esir düştüğünde, diğer müşrik esirler gibi onu fidye karşılığında kurtarmak üzere harekete geçen Zeynep, düğününde annesi Hz. Hatice’nin hediye ettiği bir gerdanlığı da göndermişti. Gerdanlığı tanıyan ve çok duygulanan Peygamberimiz, ashabına Ebül’l-Âs’ın serbest bırakılmasını, gerdanlığın da iadesini teklif etmiş, kabul edilince Ebül’l-Âs Mekke’ye dönmüş ve eşini Medine’ye gönderme jestinde bulunmuştu.
Ancak bu kolay olmamıştı. Hicret yolundaki Zeynep hamileydi, Mekkeli iki müşrik tarafından tehdit ve tazir edilerek korkutulunca çocuğunu düşürmüştü. Bu iki Mekkeli’den birinin adı, Nâfi b. Abdükays’tı.
Nâfi b. Abdükays, adını yazı başlığımızda zikrettiğimiz İfrîkıyye’nin fatihlerinden, Tanca’yı fethederek Atlas Okyanus’una dayandığında, denize karşı “Rabbim, şayet önümdeki şu deniz olmasaydı ben bu ülkede senin yolunda cihat etmek üzere...