“Yemin olsun neşredip yayanlara”

Hüsn-i hat, hattatın asıl görme ve idrak mahalli olan kalbinin gönlüne ve fiiline etkisiyle, diğer bir söyleyişle idrak, niyet ve fiilinin hâlleri üzerindeki tesiriyle zuhura çıkan şeydir.

Hüsn-i hat, hattatın asıl görme ve idrak mahalli olan kalbinin gönlüne ve fiiline etkisiyle, diğer bir söyleyişle idrak, niyet ve fiilinin hâlleri üzerindeki tesiriyle zuhura çıkan şeydir.

Bu nedenle hüsn-i hat, duygusallık, öznellik gerekçesiyle ferdi kendi beğenisine karşı güvensizleştirip, onu başkasının güzellik yargısına, daha açık bir söyleyişle sanat ruhbanlarının yargılarına mahkum eden estetizme tabi olarak asla yorumlanamaz.

Bu durumda eseri, güzelliği, üslûbu vb. cihetinden hüsn-i hatta dair söylenebilecek hemen her şey, sözüm ona bir bilim olan estetiğin dışında gerçekleşeceği için, spekülatif bir mahiyet kazanacak ya da aklî karşılığı olmayan bir değer yüklenecektir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dâvûd el-Kayserî’nin Mukaddemât’ı 23 Kasım 2024 | 21 Okunma ‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar