Evliliğin gerçek tanımları...
Hukuki Tanım: Müebbet hapse mahkûm kişinin; kötü davranışları nedeniyle serbest bırakılabildiği tek suç......Askerî Tanım: Düşmanla aynı yatakta uyunan tek savaş......Maddi Tanım: Hiçbir...
Hukuki Tanım: Müebbet hapse mahkûm kişinin; kötü davranışları nedeniyle serbest bırakılabildiği tek suç...
...
Askerî Tanım: Düşmanla aynı yatakta uyunan tek savaş...
...
Maddi Tanım: Hiçbir kadının hayal ettiğini bulamadığı, hiçbir erkeğin elindekini hayal etmediği birliktelik...
...
Felsefi Tanım: İki kişinin, bekârken asla yaşanmayacak problemlere çözüm araması...
...
Matematik Tanım: Sıkıntıların toplanması, hürriyetlerin çıkartılması, sorumlulukların çarpılması, güzelliklerin bölünmesi...
Öğrendim ki;“-Akıl imkânsız sayarsa; vücut ispata çalışıyor...”
Bizim pano
(...İsmini vermek istemeyen Bizimkiler)
“-Gözleri görmeyen bir sokak satıcısına parmağımla işaret ederek ‘Bu kaç lira usta’ diye sormuştum...”
...
“-Bir G.Saray maçında Fatih hocanın bana ismimle hitap etmesine sevinmiştim... Boynumdaki yaka kartını saatler sonra fark ettim...”
...
“-Kızdığım bir kadına söylenirken, “Kaynanam kılıklı ne olacak” demiştim.. Eşimin yanımda olduğunu unutarak...
...
“-Bankaya arabayla gidip dolmuşla geri dönmüştüm... Olacak şey değil, koca araba yaa!..”
...
“-Ataköy’deki durak var ya... Hani camdan yapmışlar... He işte; ona çarpınca anladım ki, çok sağlam yapmışlar...”
Ana Kumanda
(...TV 8 – Bay Tahmin)
FİKRET ENGİN: Mesaj var abi, “Hava durumunu da verecek misiniz” diye soruyor, kar yağınca Almanya’da üst olmuyor diyor...
MURAT ÖZARI: Tabii kardeşim bir yandan meteoroloji, bir yandan maçlar devam edeceğiz. Mesela şu an Frankfurt’ta don var...
Xxx
FİKRET ENGİN: Arı soktuğunda çamur mu yoksa kesme şeker mi daha etkili olur?...
MURAT ÖZARI: Onu bilmiyorum da sivrisinek ısırınca ağzını burnunu kırıyorum, ama karıncaya kıyamıyorum...
Xxx
MURAT ÖZARI: Bir izleyicimiz tüyo istiyor, “Kömürüm kalmadı, kömür parası lazım” diyor...
FİKRET ENGİN: Yorganın altına gir kardeşim...
Temel bir gün...
Garson Temel; adamın sipariş ettiği bifteği getirmiş ama başparmağı bifteğin üzerinde...
“Deli misin” demiş adam,
“Çek şu parmağını bifteğimin üzerinden...”
“Yok ya” demiş Temel,
“-Çekeyim de bir daha yere düşsün öyle mi?...”