Hasan Can’a çok alkış
Hürriyet yazarı Ömür Gedik bu hafta 'Hasan Can’a çok alkış' başlıklı yazısını kaleme aldı.
“Çok Aşk” filmi vizyona girdiği hafta 79 bin 822 kişi tarafından izlenerek zirveye yerleşti.
Hasan Can Kaya’nın bir açıklamasına denk geldim.
Kendi hayatından izler taşıyan “Çok Aşk”ın kahramanı Coşkun için “29 Ekim’de sinemayı çok seven Coşkun bile sinemaya gitmez, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılırdı” dedi.
Ben bir kez daha, yeniden çok sevdim hem Hasan Can’ı hem de Coşkun’u.
29 Ekim’de insanlar sinemaya gitmeye 1 günlüğüne ara verdi belki ama yine de “Çok Aşk” vizyona girdiği hafta sonu sağlam bir gişe başarısı yakaladı.
Bu rakam önümüzdeki haftalarda daha da artacak kuşkusuz.
Güzel adamı ve güzel filmini izlemeye devam.
Rap’çi marş yazar mı?
Norm Ender’in Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı içim yaptığı “Parla” listelerde yükselirken “Rap’çi marş yapar mı?” muhabbeti dönmeye devam etti. Nasıl da saçma bir soru, nasıl çürük bir argüman bu!
Tam tersine asıl rap’çiler değil mi destanlar yazan, kelimeleri art arda en iyi şekilde sıralayan?
Ki öyle de oldu zaten.
Norm Ender sağlam bir yazar ve aynı zamanda iyi bir müzisyen.
“Parla”nın başarısı da buradan geldi.
Bir kez daha tebrik ediyorum.
Maske geri gelsin
Başlıkta hiç de şaka yapmıyorum.
Gerçekten de maske geri gelmeli.
Neden mi?
Geçen gün uçağa bindim ve yaklaşık 1.5 saat kaldım kabinin içinde.
Tam arkamdaki adam 1.5 saat boyunca durmaksızın öksürdü ve hapşırdı.
Saçtığı mikroplarla yüz yüze gelmemek için arkamı dönüp bakmadım.
Telefonumun ön kamerasını başımın üstüne tutup oradan baktım arkaya.
Beyefendide maske falan yok.
Yani saçtı bütün mikropları etrafa.
Herkesin maske taktığı o günlere dönmemek için hasta olanların, öksürenlerin, hapşıranların etrafı korumak adına maske takmaları şart.
Kendilerinin düşünmesi lazım.
Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca keşke bu vurdumduymazlar için, bu konu özelinde bir bilgilendirme yapsa...