Müzik dünyası karıştı
Aleyna Tilki’nin Fizy Müzik Ödülleri’nde En İyi Video Klip ödülünü alması tartışmaların fitilini ateşledi. Klip yönetmenleri şarkıcıların yönetmen koltuğuna oturmasından son derece...
Aleyna Tilki’nin Fizy Müzik Ödülleri’nde En İyi Video Klip ödülünü alması tartışmaların fitilini ateşledi.
Klip yönetmenleri şarkıcıların yönetmen koltuğuna oturmasından son derece rahatsızdı zaten, bu rahatsızlık bu ödülle ayyuka çıktı.
Teoman’la, Emre Aydın’la başlayan, Derya Uluğ ve Aleyna ile devam eden “şarkıcı yönetmen” meselesiyle ilgili pek çok klip yönetmeninin söylendiği kulağıma geliyor.
Yönetmenler “Şarkıcılar kendi işlerini yapsın, bizim işimize burunlarını sokmasın” diyorlar.
Şarkıcılar ise “Yönetmenler klip işini otomatiğe bağladı, bizim istediğimiz klipleri çekmiyor, bizim görüntülerimize özen göstermiyor” iddiasında.
Kamera arkası sahne kadar tatlı olabiliyor üstelik.
Bu tartışma yeni klipler ve yönetmenleriyle birlikte uzar gider gibi geliyor bana...
İzleyip göreceğiz...
Motorcuları fark edin
“Can Bonomo ölümden döndü” başlığını okuyunca, önce “Umarım çok ciddi bir şeyi yoktur” dedim, sonra da “Kesin motosiklettir” diye geçirdim içimden.
Neyse ki ucuz atlatmış Can Bonomo kazayı.
Ve evet, motosiklet kazasıymış. Bu ülkede motosiklete binmek bir nevi delilik olmaya başladı.
Sen dikkat etsen, seni araç yerine koymayan diğer sürücü gelip kabusun oluveriyor.
Motosikletlileri taciz eden, dikkatsiz davranıp kazaya sebep olan araçlar trafikte iyi denetlenip cezaları artırılmalı.
Kaburga kırığı olduğunu ve bir ay evde yatacağını duyuran Can Bonomo da #motorlarıfarkedin hashtag’ini kullanmış paylaşımında.
Can’a geçmiş olsun diyor ve ben de buradan hatırlatıyorum; motorları fark edin...
Sıkıntı vermesin diye mezarını yaptırmış
“Aklınıza getirmeyin, başınıza gelir” derler ya, ödül almak üzere gittiği 25’inci Adana Film Festivali sırasında kalp krizi geçirip hayatını kaybeden Yakup Yavru’nunki de o misal oldu ne yazık ki. Sinemamızın gülen yüzü Yakup Yavru, bundan 4,5 ay önce “ölümlü dünya, ne olur ne olmaz” diyerek kendi mezarını yaptırmıştı.
Eskilerde bu adettendir, mezarlarını alır ve hazır ederler ki arkada kalanlar uğraşmasın, sıkıntı çekmesin.
66 yaşındaki Yakup Yavru da memleketine gömülmek istediğinden Amasya’da kendi mezarını satın aldı, hatta bu mezara 35 bin lira harcadı.
Mezarının arkasında yaptırdığı beş göze yağmur ve kardan etkilenmeyen portreleri yerleştirilecekti.
Vasiyetinde mezarlıktaki çam ağaçlarının arasına da fotoğraflarının ve oynadığı filmlerin afişlerinin yerleştirilmesi var. Ve de kendi adına bir çeşme yapılması. Güzel adamdı Yakup Yavru, hem bir öğretmen emeklisi hem de sevilen bir oyuncuydu. Tanıyan herkesin iyi bahsettiği, ortak bir sevgi paydasıydı.
Yavru’nun yaptırdığı mezarı çok beğenip “İnsanın hemen ölesi geliyor” demesi, ardında bıraktığı acı bir espri olarak kalacak sanırım.
Allah rahmet eylesin, hep gülen adam nur içinde yatsın.
Daha güzel bir Türkiye