3.Havalimanında direniş...

İşçi direnişi, günümüz Türkiye'sinde giderek azalan, kamuoyuna pek yansımayan bir eylem biçimi.

Bir zamanlar, iktidarların kaderini belirleyen işçi hareketi, eski etkinliğini yitirmiş gibi görünüyor.

36 bin işçinin çalıştığı 3. Havaalanı inşaatının işçileri direnişe geçince, unuttuğumuz “işçi hakları” meselesi gündemimize geldi.

Konuyla ilgili, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, açıklama yaptı: “(...) 3. Havalimanı inşaatında yaşanan işçi olayları Bakanlığımız tarafından da titizlikle ve yakından takip edilmektedir. (...) İsmi ne olacak ile başlatılan tartışmalar, daha sonra servis olayını gerekçe göstererek bazı marjinal grupların yer aldığı, HDP ve CHP’li bazı milletvekillerinin de destek verdiği bir provokasyona dönüştürülerek farklı bir noktaya çekilmek istenmiştir.”

Bakanlık, “açılış ertelenecek” iddialarının aksine 3. havaalanının 29 Ekim 2018'de hizmete açılacağını vurguladı. İşçiler, bir süredir can güvenliği başta olmak üzere, keyfi işten atılmalara karşı ve yemek, servis, temizlik gibi konularda direniş yapıyordu. Gösterilere katılan yüzlerce işçi gözaltına alınmıştı.

İşçi talepleri

İşçilerin bir defter kağıdına yazdıkları talepleri şöyleydi: “Habersiz şekilde işten atılanlar işe iade edilsin. Servis sorunu çözülsün. Yatakhane, lavabo, banyo temizlikleri düzenli olarak yapılsın, tahtakurusu sorunu çözülsün.

Maaşların tamamı hesaba yatırılsın, elden maaş ödemesi yapılmasın. Geçmişe dönük ödenmeyen ücretler ödensin. İş cinayetleri çözülsün.

Revir personeli işçilerle ilgilensin, gerekli sağlık malzemelerinin temini sağlansın. İşçilere dönük aşağılayıcı muamele engellensin. İşçi ve formenler aynı yemekhanede yemek yesin. Bayram ikramiyesi verilsin. İşçi kıyafetleri verilsin.”

Can ve iş güvenliği

Bakanlık bu taleplerin gereğinin yapıldığı açıklamasında bulundu. “(...) tüm çalışanların yediği yemekler, işçilerin geri bildirimleri üzerine hassasiyetle incelemeler yapılmakta ve kalitesi test edilmektedir. (...) Bakanlığımız, yemekhanelerin, yatakhanelerin de diğer sosyal yaşam alanlarının bir kez daha gözden geçirilmesini istemiştir.”

"Servis konusu ile ilgili olarak sefer sayılarının artırılması ve bekleme alanlarının düzenlemesi konusunda daha titiz davranılacaktır.

Servis bekleyen işçilerin rahatı için çadır ve üstü kapalı bekleme alanları oluşturulacaktır. Çalışanların sağlığı ve rahat çalışma koşullarına sahip olması için Bakanlığımız da çalışma ve denetimlerine devam etmektedir.”

Bu açıklamada bazı temel işçi talepleri eksikti. Can ve iş güvenliği nasıl sağlanacaktı? Devlet hangi önlemleri alacaktı? İhbarsız atılanlar işe dönebilecek miydi?