'Analiz Beyler'
Posta Gazetesi Yazarı Oral Çalışlar’ın bugünkü (15.02.2022)’’ 'Analiz Beyler' ‘’ başlıklı yazısı.
“Tarihsel olarak yüzde 25’e toslamış bir partiyi, iktidar alternatifi haline getirmiş Kemal Bey, Analiz Bey’leri yine de mutlu edemiyor. Analiz Beyler kürelerine bakıyor, sosyolojik analizler yapıyor, toplumu kesip biçiyor ve 10 yıldır CHP gibi bir partiyi yönetip, iktidar potasına sokan Dersimli bir Kürt genel başkana verdikleri siyasi tavsiyeleri yerine getirmediği için kızıyorlar.”
Serbestiyet haber ve analiz sitesinde Yıldıray Oğur’un kullandığı 'Analiz Beyler' deyimini beğendim, yazısını da önemli buldum. Muhalefet, 2019 yerel seçimlerinden bu yana geçmiş umutsuzluğa inat çok değişik bir enerjiyle hareket ediyor. Sürekli 'seçim kaybeden' olmaktan kurtulmuş, üzerindeki, 'hep mağlup' etiketini çıkartmış durumda. İlk gerekeni yapıyor, kazanacağına inanıyor.
Üstelik bu muhalefet yedi parçalı. Her bir parça farklı tarihsel ve kültürel köklerden geliyor. Hiçbir parçanın tek başına yüzde 50’yi geçmesinin mümkün olmadığı koşullarda, hep birlikte bu umudu yaratabiliyorlar. Başta 'Analiz Beyler' olmak üzere belli çevreler, bu yarışın kazanılabileceğine inanmadılar, inanmıyorlar. Rüzgar giderek muhalefetten yana esmeye başlayınca, “Tamam kazanabilirler, bakalım kazanınca ne yapacaklar” diyenler de var.
“Kazansalar da devlet iktidarı vermez ya da devlet onları ele geçirir” diye devam edenler de. Aslında 'Analiz Beyler', yani ülkemizin bir kesim düşünce insanı, toplumun eğilimini okumakta birçok zaman zorlanıyor. Entelektüel camianın önemli bir kesiti genellikle kontrpiyede kalıyor. Sonunda bu kaybetme ruh hali, seçmene, halka güvensizliğe de dönüşebiliyor. “Bu halktan bir şey olmaz” noktasına gelenlerden, moral bozucu analizler okuyabiliyoruz.
Altı liderin bir araya gelmesi, beklenti içindeki toplumda bir umut ışığı etkisi yaparken; 'Analiz Beyler', “Daha dur bakalım karşı taraf hangi oyunları oynayacak” havasında. “Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim'e geçiş” konusunda toplantılara başlandığında, “Olmaz be kardeşim!” yorumu öne çıkıyor. Şimdi de “Başkanı belirleyemezler, orada ip kopar” analizleri dikkat çekiyor. Tabii “HDP bunun içinde olmadan bu iş olmaz” diyenler de var, onlar da yeni analizler geliştiriyorlar.
Siyasi tarihimizin ilginç anlarından birine tanık oluyoruz. Altı benzemez parti, en temel meselelerde anlaşabileceklerini, yazılı olarak, ortak bir metinde beyan ederek, şöyle dedi: “Bugün Türkiye'nin istişare ve uzlaşı ile çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur.