Kürt meselesinde bir çit aşıldı
“Muhalefetin, özellikle de CHP’nin destek vermediği bir çözüm mümkün olmaz” diye baştan ifade ettiğimiz olgu, şimdi hayata geçiyor. Kılıçdaroğlu’nun “HDP çözüm...
“Muhalefetin, özellikle de CHP’nin destek vermediği bir çözüm mümkün olmaz” diye baştan ifade ettiğimiz olgu, şimdi hayata geçiyor. Kılıçdaroğlu’nun “HDP çözüm için muhataptır” çıkışı, bir dönüm noktası. Artık çözümün içinde CHP de var. Çözüm süreci döneminde, en büyük zaaf, muhalefetin destek vermemesiydi. MHP o zaman muhalefetteydi, en sert karşı çıkışları yapıyordu.
CHP de o zamanki pozisyonu nedeniyle sürecin dışında kaldı. Kılıçdaroğlu’nun son çıkışıysa, alışık olmadığımız şekilde gündemi belirledi ve bütün çevrelerin ilgisini üzerinde topladı. Bu çıkış, ana muhalefet partisinin, toplumsal krizin ana hatlarından birisine dokunması anlamına geliyor.
Kılıçdaroğlu, CHP tabanında çıkabilecek sorunları da dikkate alarak, adımlarını yavaş fakat güvenli atmayı tercih ediyor. CHP tabanının ve CHP’ye yakın bilinen medyanın açıklamayı hızla benimseyip desteklemesi, partideki değişimin net bir göstergesi. Bundan birkaç yıl önce, parti kitlesinin böyle bir yaklaşımı kolayca içine sindirebileceğini düşünemezdik.
Kürtlerin ezici çoğunluğu, silahlı “çözüm”ün başlarına yol açtığı felaketlerden yorgun düşmüş durumda. Meselenin barışçı ortam içinde diyalogla halledilmesinden yanalar. Normal bir hayata kavuşmak istiyorlar. Ortam sakinleşmiş gibi görünse de, bölgede endişeli hava sürüyor. Bölge halkı tarafından seçilmiş kişilerin neredeyse tamamı görevden alınmış ve çoğu hapse atılmış durumda. Ancak hâlâ meşru zeminde çözüm için seçimlere katılıyor, oylarını kullanıyorlar.
Ülkenin etkili siyasi yapılarının bu işe el atmasını, çözüm yolunun açılmasını istiyorlar. Bölge insanının gözü kulağı, silaha son verecek bir iklimin yaratılmasında. Bu, partiler arası çekişme konusu olmaması gereken son derece hassas bir mesele. CHP’nin çıkışını, iktidarla bir yarış gibi görmeyi/ göstermeyi, bir kutuplaşma haline dönüştürmeyi doğru bulmuyorum.
Bu adımı yeni bir uzlaşma zemini olarak anlamaya çalışmak daha doğru olur. HDP’nin bu noktadan sonraki tavrı çok önemli. Meseleyi meşru zemine çekme, Meclis’te çözüm yolları arama olanağı, şimdi daha yakın. HDP toplumun beklentilerini karşılayacak yeni bir inisiyatif gösterebilecek mi? Göreceğiz.