“Memleket zor zamandayken…”
Türkiye zor bir ülke. Yakın tarihimiz de uzak tarihimiz de acılarla dolu. Koca bir imparatorluktan yok olmanın eşiğine gelen, oradan da bir ulus devlet yaratan bir milletiz.
Cumhuriyetin kurulmasıyla, dertler bitmedi. İsyanlar, askeri darbeler, toplumsal kutuplaşmalar, soğuk savaş döneminde Sovyetler’den gelen tehditler…
Otoriter kültür ile demokrasi beklentisi arasında salınan bir “siyasi tarih”i yaşadık, yaşamayı sürdürüyoruz… Son 5 yıllık bilanço: 15 Temmuz darbe girişimi… Suriye iç savaşının neden olduğu yüzbinlerin göçü… PYD/YPG’ye sağlanan ABD desteği… İdlib’de Rusya ile çatışmanın eşiği…
Demokrasi, güvenlik ikilemi
Düne kadar AB kriterlerini savunan, demokratikleşme, insan hakları konusunda duyarlılık gösteren bazı kesimler, şimdi “artık mecburuz” havasında. Bize, özgürlük taleplerinden, demokrasi isteğinden, adil yargılama çabalarından vazgeçmemiz gerektiğini anlatıyorlar. Bizi inandırmaya çalışıyorlar.
Çünkü, “bölge karışık”... Çünkü, “hava dumanlı”... Bu koşullarda “milli birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.”