Uğur Alacakaptan
12 Mart 1971 askeri darbesinin ateşli günlerindeyiz. Mamak Askeri Cezaevi'ne önce Mümtaz Soysal’ı getirdiler, ardından Altan Öymen’i, Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u ve de Uğur Alacakaptan’ı… Ülkenin...
12 Mart 1971 askeri darbesinin ateşli günlerindeyiz. Mamak Askeri Cezaevi'ne önce Mümtaz Soysal’ı getirdiler, ardından Altan Öymen’i, Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u ve de Uğur Alacakaptan’ı… Ülkenin önde gelen aydınları cuntacıların hedefindeydi.
Aslında bir süre önce İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom kaçırılıp öldürüldüğünde, 'Balyoz harekatı'yla Ankara’da çok sayıda akademisyeni, yazarı gözaltına almışlardı. Bir kısmı da askeri cuntanın müahalesiyle başbakanlığa getirilen Nihat Erim’in arkadaşlarıydılar.
Bırakıldılar. Ama bazı isimleri mimlemişlerdi. Onları tekrar tekrar içeri aldılar. Deniz Gezmişlerin idamına karşı imza toplayanlar arasında da bu isimler öne çıkıyordu. Birkaç gün önce yitirdiğimiz Uğur Alacakaptan da bu isimler arasındaydı. Uğur Alacakaptan Hoca, 1968’in en civcivli günlerinde Ankara Hukuk Fakültesi dekanıydı. Gençliğin taleplerini anlayan, onlara sahip çıkan ve onları kollayan bir yöneticiydi. Polise ve iktidara karşı üniversite özerkliğini savunuyor ve akademik özgürlüğe sahip çıkıyordu.
Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’yle yan yana olduğu için bir okuldaki olay hemen diğerine sıçrayabiliyordu. Mustafa Kuseyri isimli hukuk fakültesi öğrencisi, Siyasal’a bağlı Basın Yayın Yüksek Okulu'nda geceleyin bir arkadaşıyla silahla Rus Ruleti oynarken yaşamını yitirmişti. O zaman bu ölüm sebebi gizlendi. “Faşistler arkadaşımızı vurdular” diyerek bir tepki örgütlendi. Tepkileri sakinleştirmek için Uğur Hoca öğretim üyeleriyle birlikte büyük bir yürüyüş düzenledi. Uğur Mumcu’nun konuştuğu Ankara’nın görüp görebileceği en büyük gösterilerden birisiydi.
Sonradan bu gerçeği öğrenince çok canı sıkıldı. Yıllar sonra bu konuyu konuştuğumuzda, gerçeğin kendisinden gizlenmiş olmasından üzgün olduğunu söylerdi. Uğur Hoca, Mamak’a üçüncü getirilişinde Deniz Gezmişlerin tutuldukları ön hücrelere kapatıldı. Onu havalandırmaya çıkaran askerler, cezaevi komutanın emriyle kar küremeye zorladılar.