Yalım Eralp’ten demokrasi endişeleri…
Tecrübeli diplomat Yalım Eralp’in Pandemi ve Kırılgan Demokrasi kitabından (Adalı Yayınları) şu sözleri aktarmak istedim: “Bugün Türkiye’de sağcısı, solcusu, ateisti ve dincisi adeta her konuda...
Tecrübeli diplomat Yalım Eralp’in Pandemi ve Kırılgan Demokrasi kitabından (Adalı Yayınları) şu sözleri aktarmak istedim: “Bugün Türkiye’de sağcısı, solcusu, ateisti ve dincisi adeta her konuda Batı’yı suçlar hale gelmiştir. Hangi devletin neyi neden yaptığını analiz etmeden… Kusuru hiç kendimizde aramak adeti yok. Çoğu kez esneklik yerine düşüncelerimize katılık hakim oluyor. Ortak akıl olmuyor.
Bu ciddi bir kültürel eksikliktir. Empatiyi maalesef bilmiyoruz. ‘Dünya bizi sevmiyor’ sözüne inanıyoruz. Diyelim ki doğru. Peki neden diye sorup araştırmıyoruz. Kültürün bu etkisi maalesef geçici değildir. Kalıcıdır.” Bu aslında yılların birikimiyle elde edilmiş bir değerlendirmedir.
Bir diplomat gibi değil de açık sözlü bir demokrat olarak lafı eğip bükmeden bu zaafımıza dikkat çekiyor. Bu belki yalnızca bize özgü bir zaaf da değildir. Ama bir zaaftır, gerçekleri anlamayı zorlaştıran bir zaaf. Ayrıca gelişmiş ülkelerde eleştiri imkanı daha geniştir. Bu nedenle o ülkelerin demokrasisi daha istikrarlı olabiliyor.
Empati eksikliği
Reşat (Çalışlar), ilkokul beşinci sınıfta iken tarih dersi çalışıyorduk. Birden durdu ve sordu, “Türklerin hiç haksız olduğu bir savaş yok mudur?” Böyle bir soruyla karşılaşacağımı ummadığım için onu tatmin edici bir cevap bulamamıştım.
Ama saf ve gerçek bir soru bu. Hâlâ da geçerli ve anlamlı. ‘Öteki’ni anlamaya çalışmak, hakkını hukukunu savunmak, demokrat olmanın asıl ölçülerinden birisidir. Ancak bu tutumu almak zordur ve risklidir. Türk dış politikasına geçelim. Herhangi bir konuda izlenen siyasetin yanlış olduğunu söylemenin özellikle bizim gibi yazıp, çizip, konuşanlar için zor olduğunu takdir edebilirsiniz.