Yerel seçimler hesaplaşmaya dönüşürken
Seçmen kitlesi, siyasilerin gerilimi tırmandırma çabalarına pek ilgi göstermiyor gibi... Geçen hafta ziyaret ettiğimiz İzmir’de seçim havası yoktu. İstanbul’da da yok. Tabii listelerin verilmesinden sonra bu hava...
Seçmen kitlesi, siyasilerin gerilimi tırmandırma çabalarına pek ilgi göstermiyor gibi... Geçen hafta ziyaret ettiğimiz İzmir’de seçim havası yoktu. İstanbul’da da yok. Tabii listelerin verilmesinden sonra bu hava değişebilir, heyecan biraz yükselebilir.
Eğer bizim hissettiğimiz gibi, gerçekten heyecan yoksa, acaba neden yok diye bir düşünce jimnastiği yapabiliriz. Her şeyden önce sözkonusu olan yerel seçimler. Netice ne olursa olsun iktidar değişmeyecek. Bu nedenle seçmenler durumun değişmeyeceği psikolojisiyle fazla hevesli davranmıyor olabilirler.
Cumhur İttifakı’nın liderleri, “Beka” meselesine kadar çıtayı yükselttiler. Amaçları seçmen kitlesini canlı tutmak, bloklaşma üzerinden oy potansiyelini korumak. Hatta artırabilmek.
Çünkü iktidar blokuna oy vermekte tereddüt eden bir kitlenin oluştuğunu onlar da fark ediyorlar. Tereddütleri bir an önce gidermek amacıyla, “hareketlenin” mesajı vermeyi önemli görüyorlar.
Riskleri de var
Siyaset bir hesap işi. Bir bildikleri vardır. Ancak beka sloganının risklerini de yabana atamayız. Çünkü meseleyi “varlık-yokluk” gibi hayati bir alana çekerseniz, tersine sonuçlar çıkması halinde bir kaosa zemin de hazırlamış olursunuz.