Bak işte bir minik serçe
Belli ki "A Star is Born" bir peri masalı ve benzerleri gibi kuşaktan kuşağa aktarılacak ve tekrar tekrar sinemaya uyarlanacak. Eğer son aylarda kafanızı bir kayanın altına soktuysanız, YouTube'da fragmanı izleyen 20 milyon kişiden...
Belli ki "A Star is Born" bir peri masalı ve benzerleri gibi kuşaktan kuşağa aktarılacak ve tekrar tekrar sinemaya uyarlanacak. Eğer son aylarda kafanızı bir kayanın altına soktuysanız, YouTube'da fragmanı izleyen 20 milyon kişiden biri değilseniz yaklaşan fırtınaya da hazırlıksız yakalanacaksınız. 19 Ekim'de "Bir Yıldız Doğuyor" adıyla vizyona girecek film sadece gişe rekoru kırmayacak, ödül sezonunda büyük ihtimalle ne var ne yoksa silip süpürecek. Filmi izledikten sonra izleyen izlemeyen kim varsa hakkında konuşmak için dakikaları sayacaksınız. Ama bütün bunlardan önce epey gözyaşı dökeceksiniz. "Ünlü erkek kadını keşfeder, kadın şöhret olur, erkek kadının altında ezilir" diye basitçe özetlenecek bu Titanic'in her dönem insanı bir yerinden yakalayan tarafı var. Belki hepimiz gizliden gizliye keşfedilip ünlü olmak istiyoruz, belki de en azından kısa bir süre de olsa filmdeki gibi masalsı bir aşk yaşamak ihtiyacındayız. En önemlisi de hepimize gerçeklikten iki saat 15 dakika kaçarak bu masala sığınabiliyoruz.