Ben patlamış mısırdan yanayım arkadaş

Sinemacılarla sinema salonunda tekel oluşturan şirketin kavgasını ilk duyduğum andan beri umutlanıyorum. Belki bundan sonra asla bir Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ya da türevlerinin salonlara egemen olan uyduruk...

Sinemacılarla sinema salonunda tekel oluşturan şirketin kavgasını ilk duyduğum andan beri umutlanıyorum. Belki bundan sonra asla bir Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ya da türevlerinin salonlara egemen olan uyduruk filmlerini izlemeyiz diye... 2000'lerin ortasında tam anlamıyla patlama yaptı Türk sineması, salonlarda yabancı filmlerden daha çok yerli yapımlar yer almaya başladı. İyi mi oldu bu geçiş, emin değilim. Zira kalite çıtası da bir o kadar düştü. Milyonların izlediği bu birbirinden kötü yapımlar Amerikan sinemasının kötü birer kopyasının (yer yer birebir çalınmış hali) ötesine geçemeyen, bayağı esprilerle dolu ikinci sınıf filmler oldu çoğu zaman. İzleyici de bu gibi filmler dayatılarak aptallaştırıldı, başka seçeneği olmadığı için uyuşturuldu ve teslim alındı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar sofrası—ama hangi iktidar 28 Mayıs 2023 | 192 Okunma Taht kavgasını bu sefer kim kazanacak 27 Mayıs 2023 | 327 Okunma Bir oy bile önemli mi 26 Mayıs 2023 | 902 Okunma Muhalif önder 23 Mayıs 2023 | 321 Okunma Tersane Caddesi'nde gizemli bir buluşma 21 Mayıs 2023 | 211 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar