Tutuklu gazeteciler ne olacak?
Şahin Alpay'ı her düşündüğümde aklıma Milliyet asansöründe onu ilk gördüğüm an geliyor. Gazeteciliğimin ilk zamanlarında bir keresinde Şahin Alpay ve çantacısının olduğu...
Şahin Alpay'ı her düşündüğümde aklıma Milliyet asansöründe onu ilk gördüğüm an geliyor. Gazeteciliğimin ilk zamanlarında bir keresinde Şahin Alpay ve çantacısının olduğu asansöre bindim. Aralarında konuşurken refleks olarak anında sustular, "Sonra konuşuruz" bakışı attılar, ama Alpay kendisini tutamadı. Ne yaptı dersiniz? Son cümlesini İngilizce söyledi ki asansördeki yabancı anlamasın...
Şahin Alpay o yıllarda “Entelektüel Bakış” diye bir sayfa hazırlıyordu. Benim için o kısa asansör yolculuğu Türk entelektüelinin sefaletinin, zavallılığının örneği oldu. Nasıl bir körlük ve kendini bilmezliktir İngilizce gibi çok yaygın bir dilin gazetede çalışan bir genç tarafından konuşulmadığını ona düşündüren?
Ama Şahin Alpay bu işte. Sığlığı, şaşkınlığı ve kendini bilmezliğiyle. Böyle birinden FETÖ kumpasçısı olur mu?