Ünlüler hep üçer üçer mi ölür
Daha bu sene kısa aralıklarla ABD'de Elizabeth Wurtzel ve Kobe Bryant, Türkiye'deyse Rahşan Ecevit ve Hayrettin Karaca bu dünyadan ayrıldı. Sırada kim var?Şöhretli isimlerin ölümleriyle ilgili internette uzun yıllardır...
Daha bu sene kısa aralıklarla ABD'de Elizabeth Wurtzel ve Kobe Bryant, Türkiye'deyse Rahşan Ecevit ve Hayrettin Karaca bu dünyadan ayrıldı. Sırada kim var?Şöhretli isimlerin ölümleriyle ilgili internette uzun yıllardır dolaşan bir efsane var: Ünlüler üçer üçer ölür. Zaman zaman istatistikler bu kaideyi doğrular, zaman zamansa zorlar. Bazen ünlü insanlar hakikaten üçer üçer ölür, bazen iki veya dört ünlünün birbirine ölümü yakındır. Ama üç sayısının bir cazibesi olduğundan zihinlerimiz ünlü ölümlerini de üçerli gruplara ayırmaya şartlanmıştır.Özellikle gazeteciler "Bir kere olmuşsa örnek, iki kere olmuşsa tesadüf, üç kere olmuşsa kaidedir" ilkesine adeta körü körüne bağlıdır. Mesela arka arkaya yaşanan üç intihar olayını medyanın kolaylıkla "intihar dalgası" diye haber yaptığına rastlarsınız."Allah'ın hakkı üçtür," lafı gündelik dilimize de pelesenk olmuştur. ABD'de yaygın olarak bilinen "rule of three" yani üçlü kural 1980'lerde dile girdi gibi anlaşılıyor. Ünlülerin ölümüne uyarlanmasıysa herhalde internette zirveye "Ölüm yazı" olarak bilinen 2009'da geçmiş olsa gerek. O yaz arka arkaya Michael Jackson, Farah Fawcett ve ABD'nin en bilinen ekran figürlerinden Ed McMahon öldü. EN BİLİNEN ÜÇLÜ ÖLÜMLER Aslında ünlüler internetten önce de üçer üçer ölüyordu. 1959'daki uçak kazasında Buddy Holly, Ritchie Valens ve Big Bopper hayatını kaybetti. Bu olay rock tarihine "American Pie" şarkısında "Müziğin öldüğü gün" olarak kaldı. Ancak sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla üçlü ölümlere daha fazla dikkat çekilir oldu.2018 yazında üç ünlünün ölümü arka arkaya geldi: Anthony Bourdain ve Kate Spade intihar etti, rap yıldızı XXXTentacion ise öldürüldü. Yine bu senenin Ağustos ayında Aretha Franklin, John McCain ve Neil Simon birkaç gün arayla öldü.2016'da Noel'le yılbaşı arasında George Michael'ı, Carrie Fisher'ı ve annesi Debbie Reynolds'ı kaybettik. (Michael gay kimliğini gizlemeyen bir şarkıcıydı, Reynolds ise çok bilinen bir gay ikonu.)Birçok ünlünün öldüğü 2016'nın hemen başında David Bowie, Alan Rickman ve Glenn Frey arka arkaya öldü. 2011'in sonunda Christopher Hitchens, Vaclav Havel ve Kim Jong-il'in ölüm haberleri birlikte geldi. En bilinen üçlü ölümlerden biri de 2006'nın aralık ayında beşer gün arayla James Brown, Gerald Ford ve Saddam Hüseyin'in ölmesi herhalde.Ünlüleri gruplandırmak "şöhret" kavramını nasıl tanımladığınızla da alakalı. Mesela New York Times gazetesi ölüm haberi iki bin kelimeyi geçenlere "şöhret" diyor. Ama bu kriter Amy Winehouse'u şöhret olarak kabul etmiyor mesela, çünkü hakkında çıkan yazı daha kısaydı.Teknik ayrıntılarına girmeden şöhreti genel olarak kamuoyunda adı bilinen, tanınan kişiler olarak tanımlayalım şimdilik. Farklı kriterler de uygulanabilir değerlendirmeye: "Arka arkaya ölüm" derken ne kadarlık bir süreyi kastediyoruz, ünlüleri meslek veya yaş gruplarına göre mi ayıracağız, kadınlarla erkekleri birlikte mi değerlendireceğiz falan... Sonuçta bilim değil bu, keyfi bir değerlendirme.