Yine aynı tartışma: Gazetecilik nasıl kurtulur

Gazeteciler kendi mesleğimizin sorunlarını ve geleceğini kamuoyu önünde tartışmayı çok sever, son yıllarda teknolojinin gazeteciliği dönüştürmesiyle bu tartışmalar daha da sıklaştı. Ama...

Gazeteciler kendi mesleğimizin sorunlarını ve geleceğini kamuoyu önünde tartışmayı çok sever, son yıllarda teknolojinin gazeteciliği dönüştürmesiyle bu tartışmalar daha da sıklaştı. Ama hiçbir gazeteci gelecekte bizi neyin beklediğini, işimizi ne kadar koruyabileceğimizi de kesin olamaz bilemez. Siyasi baskıdan söz etmiyorum, bildiğimiz anlamda gazeteciliğin iş modelinin ne kadar ayakta kalacağı hala belirsizliğini sürdürüyor.Dijital yayıncılığın yarattığı sarsıntıdan sonra en azından Batı medyasında sürdürülebilirlik adına bir konsensüs oluşmuş gibi bugünlerde. İnternette içeriği uzun süre bedava veren gazeteler bir süre sonra akıllandı, sitelerin etrafında kalın duvarlar yükseldi ve gazeteciliğin reklama dayalı gelir modelinden tiraja yaslanıldığı bir dönem başladı. Basılı gazetelerin ucuz olmasının nedeni masrafların reklamlarla desteklenmesiydi, ancak dijital yayıncılıkta reklamlar kağıt baskıda olduğu gibi ciddi bir gelir kapısı yaratmadı bir türlü. REKLAMLAR AZALIYOR OKUR ARTIYOR Geçen hafta New York Times üçüncü çeyrek kar raporunu açıkladı ve buradan da dijital reklamcılığın düşüşte olduğu anlaşılıyor. Gazete 273 bin yeni abone kazandı, toplam okur sayısı 4.9 milyon kişiye ulaştı. Ama toplam reklam gelirinde yüzde 6.7 düşüş var, bu kaybın çoğunluğu da (yüzde 5.4) dijital reklamcılıktaki düşüş. Bu gibi mali kayıplar yüzünden gazete sunduğu bedava içerik sayısını azalttı, agresif bir abonelik politikası uygulamaya başladı ve raporda da bu vurgulanıyor. Benim Türkiye için de önerim dijital duvarların yükselmesinden yana. Medya içeriği bedava sunup varlığını sürdürmek için reklama dayanma alışkanlığından vazgeçmeli. Birçok kullanıcı zaten reklam engelleyici kullanıyor. Dahası özel hayatın gizliliği, internette bilgilerin toplanmasının, takip edilmenin yarattığı endişeler yüzünde dijital reklamcılık giderek çıkmaza giriyor. İnternet'te çeşitli hizmetler, zaman zaman da ücret karşılığında, reklamsız bir deneyim sunuyor. Türkiye'de henüz dijital yayıncılıkta bir sonraki aşamaya geçilmedi, ama Anglosakson modelde okurlar iyi gazeteciliği destekleyeceklerini gösterdi. New York Times ve Washington Post gibi kurumlar Trump'a muhalif yayıncılığın etkisiyle pek çok abone kazandı. Abonelik rakamları da artmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu "tiraj" gazeteciliği kurtaracak yeni model olarak benimseniyor.Abonelik modelini daha moda olmadan ilk uygulayanlardan biri Financial Times'dı. Bu hafta görevini gazetenin 131 yıllık tarihindeki ilk kadın yayın yönetmeni Roula Khalaf'a devreden bir önceki yönetici Lionel Barber 2007 yılında içeriği ücretlendirerek bir anlamda kumar oynamıştı. Hem dijital aboneliğe geçti, hem de somon renkli gazetenin fiyatını yükseltti. Barber'ın bu hamlesi aslında yazı işlerine de mesajdı: "Bundan böyle en iyi olmak zorundayız." Bugün New York Times gibi gerçekten kaliteli içerik üreten, gazeteciliğe yatırım yapan kurumların tirajı artıyor, ama okur da her ödeme duvarı koyan yayın organına para vermek istemiyor. Çünkü birçoğu alanında en iyi değil.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar sofrası—ama hangi iktidar 28 Mayıs 2023 | 192 Okunma Taht kavgasını bu sefer kim kazanacak 27 Mayıs 2023 | 327 Okunma Bir oy bile önemli mi 26 Mayıs 2023 | 902 Okunma Muhalif önder 23 Mayıs 2023 | 321 Okunma Tersane Caddesi'nde gizemli bir buluşma 21 Mayıs 2023 | 211 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar