19 Mayıs kurtuluş ve kuruluş inancının çok uzağındayız
19 Mayıs’ın yüzüncü yılı bize ne anımsatmalı? Sorunun kökeninde şu var: 19 Mayıs büyük bir başarının ilk adımıdır. O başarının adı Türkiye Cumhuriyeti’dir...
Yani Cumhuriyettir, demokrasiye giden yoldur, millet oluştur, Türkçedir, cehalete karşı savaştır, medeni yasadır, kadınların eşitliğidir, bilim ve üniversitedir, ülke yeteneklerini harekete geçirmek ve geleceğe yönelik ekonomik kalkınmadır.
Ve şüphesiz ki çok iyi bir devlet ve toplumsal örgütlenmedir.
Bütün bunların toplamı ile Türkiye ve millet yaratıldı.
Geleceğe yönelik müthiş bir temel atıldı ve ülke sonraki nesillere-politikacılara devredildi.
Bugün gelinen noktada başlangıçta konan hedeflere ulaşılamayan bir ülke var.
Yani, bir şeyleri başardığımız, bir şeyleri ise başaramadığımız ortada.
Başardıklarımızın hepsi Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ve Cumhuriyetin kuruluş hararetinde pişen sonraki nesillerin sağlam duruşları sayesindedir.
Başaramadıklarımız ise, o heyecanın yitirilmesinin, ulus ve ülke çıkarı yerine kişi ve parti çıkarlarının konmasının sonuçlarıdır.
Başaramadıklarımızın kökeninde, kurtuluş ve kuruluşun o müthiş, büyüleyici, ateşleyici, yaratıcı “biz yaparız”, “biz başarırız” güçlü iradesinin ve inancının kaybolması, yitirilmesi yatar. 500-600 yıllık açıklık