2023 olmadı, 30 yıl sonrasını, 2053’ü verelim!
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı'nın bugünkü (14.04.2022)''2023 olmadı, 30 yıl sonrasını, 2053’ü verelim!'' başlıklı yazısı.
Cumhurbaşkanı’nın dünkü konuşmasının temel ekseninde 2053 vaatleri vardı. 2023 yarın ayol, dolayısıyla gelecek yıl için bir vaatte bulunması abesle iştigal olur da, yıllar önce 2023 için ilan ettikleri akla geldi, 2053 yani 30 yıl sonrası programında bol bol şöyle yapacağız böyle yapacağız dedi. Enflasyon ve pahalılık kasıp kavuruyor, kasada para yok, milletin bırakın bir haftayı, yarını hakkında bir yaşam depresyonu ayyuka çıkmışken çoook belirsiz bir gelecek için politikacı zokasını milletin yutmasını beklemeleri de doğrusu acayip bir öngörü!
Resmi programlara giren 2023 hedefleri vaatleri çöpe gitti: “Ülkenin toplam gelirini 2 trilyon dolara, kişi başına geliri 25 bin dolara, ihracatı 500 milyar dolara yükseltmeyi, işsizliği ise yüzde 5’e düşürmeyi, böylece ülkemizi 2023’te dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına sokmayı” hedeflediklerini unuttular.
Anlaşılan, içine girdiğimiz seçim sürecinde vaatlerin bir provasını dinlemiş olduk.
ÜRETİCİ FİYAT ARTIŞI YÜZDE 115 İKEN...
Bugüne ilişkin yaptığı saptamalar içinde de gerçeklerle hiç uyuşmayan konular vardı.
Mesela, “Gıda fiyatlarındaki balonlar sönecek” dedi. TÜİK bile üretici fiyat endeksindeki artışı, geçen yılın mart ayına göre yüzde 115 ve sadece mart ayındaki artışı yüzde 10 ilan ederken... Ve enflasyon artışını açgözlülerin ahlaki sorunu olarak ilan ediyor..
Sanki fiyatları yapay olarak iç güçler (market) ve dış güçler fırlatıyor. İktidarın ekonomi politikaları pirüpak. Herkeste enflasyon var, evet de, AB - Kuzey Amerika ortalaması yüzde 6-7 civarında.
2053 hedeflerinde de yine dağı taşı yolu delmek var. Yeni slogan: Lojistikte süper güç olacağız! Yollar, raylar limanlarla köşeyi dönecek bir ülke hayali!
Bir ülkenin en değerli yaratıcı gücü olan insan kalitesinden, eğitim kalitesinden, üniversite kalitesinden, bilim ve araştırma kalitesinden ses yok. Ekonominin ithalat bağımlılığını azaltacak politikalar yok..
Bir yılda 60 bin bilgisayar - yazılım sektöründe uzman elemanımız yurtdışına kaçmış, kimin umurunda!
KANAL İSTANBUL: BOŞ HAYALLER VE SAKLANALAR
Tabii Kanal İstanbul da gündemindeydi: Bir cümle içinde iki nokta ile Kanal İstanbul’u andı: Jeostratejik kozumuz olacak, İstanbul Boğazı’nı rahatlatacak.