300 odalı yazlık: Nerede bu bolluk, harca harca ülkeyi tüket
Turgut Özal cumhurbaşkanlığında bir doğa harikası olan Okluk Koyu’nda küçük bir Cumhurbaşkanlığı yazlık köşkü yaptırdı... Gerçi o zaman da küçük bir kıyamet...
Turgut Özal cumhurbaşkanlığında bir doğa harikası olan Okluk Koyu’nda küçük bir Cumhurbaşkanlığı yazlık köşkü yaptırdı... Gerçi o zaman da küçük bir kıyamet kopmadı değil. Özal’dan sonra Cumhurbaşkanı Sezer, köşkü olduğu gibi korudu, gidip kaldı mı, doğrusu bilmiyorum.
Ama az ile hiçbir zaman yetinmeyen ve az nedir bilmeyen son cumhurbaşkanı döneminde, Atatürk’ün mirası AOÇ parsel parsel yok edilmeye başlandı. Ortaya biliyorsunuz 1000 odalı bir saray çıktı.
O da yetmedi, Özal’ın köşkünü beğenmedi, herhalde nedir bu ormanda bir av kulübesi gibi, Cumhurbaşkanlığı’na yakışır mı diye düşündü ve Okluk Koyu’na 300 odalı bir saray daha kondurdu: Yazlık Saray efendim.. Burada binlerce ağacın kesilerek bir doğa katliamı yapılmasını, gelen söylentilere göre beğenilmeyen mermerlerin sökülüp değiştirildiği, kaça çıkacağı konusunda asla şeffaf olunmadığı gibi konuları bir kenara bırakıyorum.
Meselem Cumhuriyet döneminde saray tipi yapıların inşası...
Tabii hiçbirine “saray” demiyorlar. Birine Beştepe diyorlar, diğerine de herhalde Cumhurbaşkanlığı yazlık köşkü falan diyecekler.
Ama yapılışları, mantığı, görkemliliği, üslupları, kısaca anlayış tamamen saray konseptiyle örtüşüyor.
Saray yaptırma merakının, Cumhuriyet dönemiyle zerre ilgisi yoktur. Tek bir saray yaptırılmamıştır, devleti yönetenler, bugünle kıyaslarsak mütevazı davranmışlardır bile diyebiliriz.
Baskı ve mutlaklık simgeleri
Saray; krallık, padişahlık, hanlık, sultanlık, imparatorluk dönemlerinin simgesidir.
Ülkelerinin tüm zenginliklerini babalarının malı ve milleti de kulları olarak gördükleri için, ülkenin - devletin hazinelerini is...