6’lı masada ne oluyor?
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı'nın bugünkü (26.09.2022)''6’lı masada ne oluyor?'' başlıklı yazısı.
Çok kısa yanıt: CHP dışındaki partiler adaylık sonrasına, dahası seçim sonrasına odaklandı: Bizim kurulacak iktidarda payımız ve etkimiz ne kadar olacak?
Hayır, şunu yabana atmıyorum: Şüphesiz ki kesin seçilecek bir cumhurbaşkanı adayı hepsi için çok önemli.
Ülke için de...
Kılıçdaroğlu’nun kapsayıcılığı giderek büyüyor. Desteği yükselişte. Aylardır gösterdiği yüksek performans, kendisini adaylık sahnesinde giderek yalnız bırakıyor. Kimse ciddi bir ikinci ismi öne sürmüyor.
Son İzmir’deki açıklamasından sonra adaylığı kesin aydınlandı.
Henüz 6’lı masadaki diğer liderlerin ağızlarındaki fermuarların kapalı olması önemli değil. Bir söz verdiler ve adaylık masadan açıklanacak.
Meral Hanım, Kılıçdaroğlu hakkında son söylediği, “Kendisinden 15 milletvekili istedim ve verdi, bunu asla unutmayacağım, ailesi benim sülaleme emanet” biçimindeki sözleriyle, aslında ağzındaki fermuarı farklı açan tek lider oldu. İYİ Parti’nin ihtiyacı olan 15 milletvekilini CHP’den ödünç alması, siyaset tarihinin en büyük, belki de bir daha rastlanamayacak büyük olaylarından biridir. Mimarı Kemal Bey’dir.
BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ
Masadaki beş partinin de birleştirici gücün Kılıçdaroğlu olduğu konusunda bir şüphesi bence yok. Seçimi kazanırsa masa, büyük bir uzlaşma, uyum ve özveriyle ülkeyi yönetecek ve başarılara imza atılmasını sağlayacak liderin Kılıçdaroğlu olduğunu da biliyorlar.
Siyaset bilmezler, siyaset okumazlar, hâlâ Kılıçdaroğlu 9 seçim kaybetti, kazanamaz gibi anlamsız iddialarda bulunuyor. Bu iddialar, aslında Kemal Bey’e karşı duruşlarının 10 paralık gerekçesidir.
Hep yazdım, bir iktidarın yıkılma gerekçeleri oluşmadan, değil CHP, 15 parti de bir olsa, seçimi kazanamaz. Çünkü AKP-RTE gücün doruğundaydı, su gibi para akıyor, yaratılıyor ve harcanıyordu. Bu kadar basit bir öykü.