AKP iktidarı 7.8 büyüklüğünde büyük depremi yedi
Okur, abesle iştigal diyorsun, bilinen üzerine o soru işareti de ne ola, diye sorsa haklıdır şüphesiz. Ama en azından tartışılmayan bir konuyu kenarından tutup gündemin ortasına çekmekte sonsuz yarar var....
Okur, abesle iştigal diyorsun, bilinen üzerine o soru işareti de ne ola, diye sorsa haklıdır şüphesiz. Ama en azından tartışılmayan bir konuyu kenarından tutup gündemin ortasına çekmekte sonsuz yarar var. Çünkü, yaşanmakta olan çok yönlü ve her yönden büyük düşüşten, partiyi ve yöneticilerini sorumlu tutuyor. Yakın geçmişte belediye başkanlarını görevden almıştı, şimdi adeta mumla adam arıyor, partiyi yeniden “eski şaşaalı dönemlerine götürecek ve yüklenecek” Ömer’ler... Bunu parti toplantılarında dile getirirken birileri de ekliyor, aynı zamanda Ayşe’ler.. Kendisi de, evet Ayşe’ler ve Hatice’ler diyor.
Zor durum. Çünkü onlar artık yoklar. Hepsi yükünü tutmuş, 17 yılda orta sınıf ve üzerine atlamışlar, bir azınlık da büyük zenginler sınıfına katılmış. Belediye ihaleleri, iktidar ihaleleri deve yükleriyle götürülmüş. İlk başta bu tip insanlar kendilerini bekleyen mutlu gelecek için kelle koltukta yarıştılar, mücadele ettiler. Şimdi ise hangi Ömer’lerden Ayşe’lerden falan bahsedebilirler ki.. Sadece nostaljik bir anı olarak dile getiriliyor. Bir sanı, dahası halüsinasyon bile denebilir.
Durmadan çatışan ülke
Parti oyu artı, Cumhurbaşkanı yüzde 36.5’e düşmüş.
Türkiye ekonomisini batırmışlar. Aileler perişan, bugüne kadar yaşamadıkları bir darboğaza sürüklenmişler.
10-12 yıldır adeta bir “savaş ortamı” varmış gibi bir ülke yarattılar.
Yurtta barış dünyada barış sloganı, yurtta kavga dışarıda kavgaya dönüşmüş.
Ülkenin temel insan, üniversite, gençlik, eğitim, kültür, çağdaş dinamikleriyle oynayıp büyük bir geri dönüşü, çağdaşlıktan kopuşa kapıları açtılar.
Durmadan savaşan bir ülkeye imza attılar: De...