Ankara simge, bombalar TC’nin dibine kondu
Cumartesi gecesi Habertürk’te Ece Üner, bombaların başkentte patlatılmasının bir anlamı var mı, diye sordu. Tabii ki vardı, öyle ki bu bombalar yarın Beştepe’nin dibinde patlatılabilir...
Cumartesi gecesi Habertürk’te Ece Üner, bombaların başkentte patlatılmasının bir anlamı var mı, diye sordu. Tabii ki vardı, öyle ki bu bombalar yarın Beştepe’nin dibinde patlatılabilir anlamına gelir dedim, daha bir sürü şey.. Ama gece dönüşte neyi kastettiğim netti aklımda: Ankara simge, bombalar Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş ve Kuruluş’unun dibine konmuştur.
Bu bombaları, minik hesapların katliamı olarak gören ya kör ya da kasıtlı siyasi hesaplar içinde. Bu katliam, HDP’yi mi “saf dışı” bırakacak.. Hükümeti, RTE’yi mi “düşürecek”.. Birilerine “seçimi” mi kazandıracak.. Hiçbiri! Demirtaş’ın ve bazı DİSK yöneticilerinin “devlet koydu” lafı totolojidir, siyasidir, nefretten kaynaklanır, çöpe atın.
Mesele 130 kadar canımızı kaybetmemizin çok ötesinde. Bu bombalar binlerce, yüzbinlerce canımızı daha kaybedebileceğimizin denemeleri. Bir iç savaşın provaları. Öyle sıradan bir olay değil yaşamakta olduğumuz. Türkiye’ye yönelik orta ve uzun vadeli bir parçalama operasyonu içindeyiz.
Birileri IŞİD’ci eliyle etnik ayrılığı körüklemenin ve ülkeyi birbirine düşürmenin peşinde.
İki toplumsal bomba
Türkiye’nin içinde iki bomba var. Etnik ve köktendinsel. Bunlar güçlüdür, toplumu parçalayabilecek niteliktedir. Her ikisinin de ulusal ve uluslararası yönü var. Ortadoğu’da ülkelerin parçalanması, iç savaşa sürüklenmesi, dış müdahaleler süreçleriyle çok benzer özellikle taşıyor.