Ata: Mebus maaşı, öğretmen maaşından yüksek olmasın
Atatürk, iki bakan arasında, milletvekili maaşlarının nasıl saptanması gerektiği konusunda konuşmaya kulak misafiri olur ve söze karışır: “Ne kadar saptarsınızbilemem ama milletvekili maaşı...
Atatürk, iki bakan arasında, milletvekili maaşlarının nasıl saptanması gerektiği konusunda konuşmaya kulak misafiri olur ve söze karışır: “Ne kadar saptarsınızbilemem ama milletvekili maaşı öğretmen maaşından yüksek olmasın” der.
Bir haftadır Proje Okulu rezaletini yazıyoruz. Aşağıda devam edeceğiz şüphesiz ama araya çok önemli bir iki notu sıkıştıralım. Yukarıdaki anektodu Bozkurt Güvençaktardı!
Geçen cumartesi günü Bahçeşehir Üniversitesi’nde İki Bilge konferansımız vardı.Bozkurt Güvenç ve Doğan Kuban, Cami- Kışla- Okul üzerine görüşlerini açıkladılar ve tartıştılar. Cami ve Kışla konusuna sonra gireceğim. Konu okul olduğu için bu konuda söyledikleri önemli.
Kadın öğretmenler en büyük devrim
Kuban’dan: “İmzasını atmak okuma yazma anlamına gelen bir ülkeydik. Cumhuriyetin başında okuma yazma bilenler yüzde 10’du ve nüfusun yüzde 90’ı köylerde yaşıyordu. Cumhuriyet’in ilk dönemindeki eğitim çabası sürekliydi ve olağanüstü iradenin kanıtıydı. O çaba, bugünkü Türkiye’nin temelini oluşturur. Öğretimin örgütlenmesi, Tanzimat’tan beri yüzlerce yıllık cehalete karşı açılmış bir savaştı.”
Kuban çok önemli bir konuya genç kadın öğretmenlerin Türkiye’yi Ortadoğu’dan ayrıştırdığını söyledi: “Anadolu’da ilkokul ve ortaokulda gencecik kadın öğretmenler vardı. Görevlerini büyük bir özveri ve bilinçle yaparlardı. Okul Cumhuriyetin ilk damgasıydı. Bugün o fedakâr öğretimin yetiştirdiği gençler ve onların konuştuğu ve yazdığı dil sayesinde, İslam dünyasının başında bir yerimiz var. O öğretmenler Türkiye’deki ve İslamdaki kadın kavramını yıkan devrimin öncüleridir..”
“Necati Bey, Hasan Âli Yücel gibi gerçek aydınların elinde Maarif (ulusal eğitim)bir kazan gibi kaynadı. Türkiye’yi yaratan ve büyüten o kaynayan kazandır.”
Kadının yurttaş olması
Bozkurt Güvenç, Atatürk’ün eğitim reformu için çağırdığı ünlü eğitim bilimci JohnDewey’in önerisini anımsattı: “Her işyerinde bir okul, her okulda da bir işyeri açın!”
Ama Türkiye’de ikisi de eksikti! Bu öneri daha sonra bize özgü Köy Enstitüleri fikrini doğurdu. İş ve okul orada birleşmişti.