Barışı sağlayacak politikalar tek çaredir
ABD’nin Suriye’den çekilme kararı uygulanırsa, Türkiye’nin politikası nasıl etkilenecek? Şu sıralarda sınıra askeri birlik takviyesinin sürdüğü haberlerini okuyoruz. Cumhurbaşkanı’nın...
ABD’nin Suriye’den çekilme kararı uygulanırsa, Türkiye’nin politikası nasıl etkilenecek? Şu sıralarda sınıra askeri birlik takviyesinin sürdüğü haberlerini okuyoruz. Cumhurbaşkanı’nın, Suriye Kürtlerini PKK / PYD zulmüne terk etmeyeceğiz sözleri eğer mart yerel seçimlerini kazanma takvimine endeksli değilse, önümüzde ciddi savaş rüzgârı esecek demektir.
Umarım sağduyu ile ülkeyi zor duruma düşürmeyecek, yalnız ve tek başına olmayan bir politika düşünülür. Suriye meselesi ortak akılla hareketi gerektirir. Tek kişinin istek ve kararı tehlikelerle doludur.
Cumhurbaşkanı’nın, toplumun gönlünde taht kurmuş iki sanatçımız, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’i hedef gösteren sözleri ile hemen savcıların harekete geçmesini, normal ve demokratik bir ülkede yaşamadığımızın somut göstergelerinden biri daha kabul edebiliriz ancak. Ülkede demokrasi tarifinin bile yapılamayacağı, hoşa gitmeyen tanımların tepesine yargı kılıcının kondurulduğu bir dönemin içindeyiz.
Bu nedenle de Suriye politikası, özellikle de askeri sonuçları itibarıyla tüm ülkeyi,
hepimizi, tüm yurttaşları ilgilendireceği için, tek kişinin ağzından çıkacak kararın çok sağlıklı olmayacağı açıktır. “Ben tek başıma askeri çözümle amacıma ulaşırım” yanlış bir politikadır.
Suriye’nin bütünlüğü ne demek
Suriye’nin kuzeyi, şüphesiz PKK / PYD’nin Türkiye üzerindeki planları açısından tehlike ve tehdit içeriyor. Fakat konu Rusya, Şam hükümeti ve İran ile birlikte düşünülmek zorundadır.
Çünkü Suriye’nin ülke birliğinin en önemli destekçileri Rusya ve İran’dır. Ankara sık sık “Suriye’nin ülke bütünlüğünden yanayız” sözlerini ederken, bunun kanıtı olarak da Şam ile görüşerek ortak politik düşüncede birleşmesi gerekir.
Ankara ne düşünüyor, planladığı harekâtın boyutları nedir, bilmiyoruz....