Beka meselesini içeride yarattınız: parçalanmış toplum
Bir kez daha, ama bu kez farklı açıdan, iktidarın durmadan ortaya attığı “beka sorunumuz var, mezara kadar Cumhur İttifakı” polemiğinin üzerine gitmek zorundayız. Önce bir saptama ile başlayalım: Bir ülke...
Bir kez daha, ama bu kez farklı açıdan, iktidarın durmadan ortaya attığı “beka sorunumuz var, mezara kadar Cumhur İttifakı” polemiğinin üzerine gitmek zorundayız.
Önce bir saptama ile başlayalım: Bir ülke için en büyük “beka” sorunu parçalanmış toplumdur.
Diyelim ki bir beka meselesi var. Yani ülke ve milletin yarını tehlikede! (İktidarın iddiası)
Cumhurbaşkanı ve iktidar yandaşı, bu temel iddia üzerine birlik kurduklarını ileri sürüyorlar.
Ama kurdukları birliğin niteliğini iktidar ve kendi partilerinin geleceği açısından irdelediğinizde, tek tek seçime girseler büyüğünün iktidara gelemeyeceği, Cumhurbaşkanı olarak hiç seçilemeyeceği ve Meclis’te çoğunluk partisi olamayacağı ortada.. Küçüğünü irdelerseniz, belki de bir zaman olduğu gibi, Meclis dışında kalma olasılığı (Aralık 1995 genel seçimlerinde yüzde 8.2 oy ile yüzde 10’luk seçim barajına takıldı) var.
Yani ittifakları kendi iktidar olabilme beka sorunlarına öncelikle dayalı. Bu nedenle de mezara kadar ittifak şarkısı söylüyorlar.
Vatan hainliği suçlaması
Yine, iktidarda kalma sevdasının yarattığı ucuz polemikten bağımsız, diyelim ki bir “beka sorunu” var. O zaman bir beka sorunu millet ve ülke için vardır. Millet ve ülkenin yanında, bir parti var olmuş veya yok olmuş ne önemi kalır ki!
O zaman bu söylemi dile getiren iktidar ne yapar? Ülke ve milleti tehlikeye karşı kale gibi bir arada tutmak için elinden geleni yapar.
Parçalamak ve kamplara ayırmak için çalışmaz.
İktidar ve it...