Bıçak sırtındaki Cumhur İttifakı, devrilir mi?
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı, yaptığı tüm ittifakları, vadesi dolunca silkeledi. İlk başta bazı sosyal demokratlar ve merkez sağdan önemli siyasilerle kuruluşta birlikte yürüdü. Fakat ilk onlar kısa sürede...
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı, yaptığı tüm ittifakları, vadesi dolunca silkeledi. İlk başta bazı sosyal demokratlar ve merkez sağdan önemli siyasilerle kuruluşta birlikte yürüdü. Fakat ilk onlar kısa sürede düştüler. Parti kurucuları arasında mesela Abdullah Gül vardı, zamanı gelince çok kesin yollarını ayırdı. 2004’ten beri aralarında liderlik çekişmesi vardı arka planda. Arınç, Davutoğlu gibi “birlikte yürüdük bu yollarda” şarkısına kapılanlar da bir bir düştüler. Çeşitli nedenler sayılabilir ama yeri değil.
Liberallerin bir kısmı içeride. Bir ara Öcalan ve Kürtlerle de “ittifak” yaptığını söyleyebiliriz, “çözüm süreci”nde ve Kürt oyları aktı partiye.
En son MHP ile ittifak ikisi için de zorunluydu. İkisinin de yararlandığı ittifaktı. Düşünün, bu sayede Başkanlık Referandumu ve sonra da Cumhurbaşkanlığı hediye edildi RTE’ye. Yani hayatının dönüm noktasını bu sayede, Cumhur İttifakı ile aştı.
MHP ise son seçimde gördü ki, Meclis’e girmek için AKP’ye ihtiyaç yoktu. Hem bunun gücüyle hem de MHP’nin desteği olmadan AKP’nin Meclis’te yasa çıkartamayacağının bilinciyle, büyük ortağından “küçük bir şeyler” istedi. Mesela af tasarısına destek gibi.
Aralarındaki tartışmalar, görüşmeler sonucu geldikleri nokta, Cumhurbaşkanı’nın “Birileri çıkarmış af - laf, 50 bin uyuşturucu mu kader kurbanı, katiller mi kader kurbanı” şeklindeki, üstelik açıktan açığa çok şiddetli hücumu oldu.
İttifakı bozan AKP
Bu açıdan bakarsak, aslında yerel seçim ittifakını yokuşa süren, bozan AKP oldu.
Bir müttefik için yenilir yutulur olmayan bu sözlerin MHP ile ipleri kopartacağı açıktı....