Bir kâbusun sonuçlarını düşünmek
“Seçimlerde, sandıkta kaybetsem bile iktidarı vermem, her türlü aracı kullanırım, sandıkta kazanmış gibi gösteririm veya göstermem, iktidardakalırım...” Giderek yaygınlık kazanan bu inancın...
“Seçimlerde, sandıkta kaybetsem bile iktidarı vermem, her türlü aracı kullanırım, sandıkta kazanmış gibi gösteririm veya göstermem, iktidardakalırım...”
Giderek yaygınlık kazanan bu inancın bugün ülkeyi yönetenlerde kök saldığını sanmak gerçek olabilir mi? Şüphesiz bu konuda evet-hayır diyecek bir siyasal sorumlu bulamazsınız... Sıkıştırırsanız, burası demokratik bir hukuk devleti böyle zırvalıkları kim öne sürüyor yanıtı alırsınız...
Ama demokratiklikten ve hukuk devleti olmaktan geriye ne kaldığını sorgulayan ve uygulamalara bakan büyük bir çoğunluk buna inanmaz, pür dikkat her gelişmeyi her adımı mercek altına alır.
Durum budur...
Eğer böyle bir şey gerçekleşirse bir ülkeden geride ne kalır, sorusu akla gelir... Bugünkü konumuz. ‘
Seçimleri kaybetsem de ben kazandım’
Ülke zaten iki kampa ayrılmış mı? Evet.
Hatta PKK’yi de katarsanız üçe.
Bu iktidarın giderek artan hukuksuzlukları ve yasa devleti bile olmaktan uzaklaşması, hem ülke içinde hem ülke dışında büyük tepki topluyor mu, Evet.
Yasayı iğdiş eden yorumlarla insanlar özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor ve mahkemelerde hukuk ve hak aramak giderek olanaksızlaşıyor mu? Evet.
İktidar da bunu teşvik ediyor mu? Evet.
FETÖ ile mücadele adı altında büyük hukuksuzluklar ve keyfilikler yapılıyor mu? Evet.
Referandumda YSK adındaki iktidar bağımlısı kuruluş, kendisini var eden yasanın bazı maddelerini iptal edip seçim sandıklarına müdahale ediyor mu? Evet.
Gelecek seçimlerde iktidarın seçimleri kaybetme olasılığı var mı? Evet.
İktidar, seçimleri ben kazandım diye ilan edebilir mi? Evet.
İşte dananın kuyruğu o zaman kopar
Yasadışı bir iktidar durumu tartışılmaz, kesin ve net ortaya çıkar. Ülke sertleşir. Kanun tanımazlık artar. İktidar iyice zorbalaşır. Halka karşı milis, polis ve askeri güçlerini devreye sokar.