Bir seçim stratejisi olarak 10 elçiye boykot
Bir seçim stratejisi olarak 10 elçiye boykot
Tabii öncelikle şu saptamayı yapmalı: 10 ülke elçisinin Ankara’da ortak bir girişim ile Osman Kavala için açıklama yapmaları ayıptır, bunu hiçbir ülkede yapamazlar, yapmadılar, ne diplomasiye sığar ne ittifak ilişkilerine ne de bir ülkenin bağımsızlığıyla bağdaşır...
Bir güçlü tepkiyi hak ettiler şüphesiz, Dışişleri Bakanlığı yeteri kadar sert tepki göstermişken, Cumhurbaşkanı’nın 10 elçinin istenmeyen insan ilan edilmesi için Dışişleri’ne talimat vermesi ve en üst perdeden konuşması, gerçekleşmesi halinde derin sonuçları olacak bir olaya dönüşecektir.
Cumhurbaşkanı’nın tepkiselliğini biliyoruz... Ama şunu da biliyoruz ki, çoğu zaman da bu tepkiselliğini saklar, kendisinin büyük zarar göreceğini gördüğü noktada böylesine büyük tepki göstermekten kaçınır.
‘EKONOMİNİ YOK EDERİM’
Örnek olarak, Başkan iken Trump ile ilişkisi.
Trump, Rahip Brunson’un serbest bırakılması konusunda diplomatik girişimleri sonuç vermeyince, bir tweet’le “Ekonomini yok ederim” açıklamasını yaptı, TL hızla değer kaybetti. Rahip efendi acil bir mahkeme ile hemen salıverilecek bir kararla apar topar tahliye edildi.
O zaman Cumhurbaşkanı, Brunson’un F. Gülen ile takasını önermişti: “‘Papazı verin’ diyorlar. Bir papaz da sizde var, bize verin, yargılayalım, biz de onu size verelim.” Ama Trump’ın ağır saldırısı karşısında, takas makas konusu makara oldu.