CHP 2. yüzyıl kongresini dinlerken
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı'nın bugünkü (04.12.2022)''CHP 2. yüzyıl kongresini dinlerken'' başlıklı yazısı.
Sonu, Kılıçdaroğlu’nun kapanış önemli konuşmasını ve Daron Bey’i dinlemeden yazı için çıkmak zorunda kaldığım CHP kongresiyle ilgili başka şeyler yazmalı tabii ki. Onları zaten sayfalarda okursunuz.
Bir güç gösterisi yaptı CHP. İstanbul ve çevreden CHP’liler aktı.
Partili liderlerin konuşmaları heyecanlıydı şüphesiz, bilimsel sonuçlardan siyasi sonuçlar ve anlaşılır sloganlar çıkarttılar.
Bir heyecan hâkimdi salona. Şüphesiz ki yer yoktu.
Kimisi, özellikle gazeteciler, bazı saf bilimsel konuşmalara yer olmalı mıydı diye söylendi.
Kimisi bunu CHP’nin bilimle güç gösterisi olarak yorumladı.
ANLAMLI KONUŞMALAR
Fakat ekonomik durumla siyasi sonuçlarını ve bugünkü duruma yol açan iktidarın yönetim yanlışlıklarını veya halkın yoksullaştıran tercihlerini çok iyi bağdaştıran anlamlı konuşmalar da dinledik.
Bugünkü gibi enflasyonla kalkınma politikasının aslında halkı yoksullaştırmaya, eşitsizliği tepe noktalara tırmandırmaya ve sorunları daha derinleştirmeye yaradığı net anlatıldı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında önemli vurgu, tek adam seçmeyeceğiz, bir kadro ve ülke için kenetlenmiş bir birlikte yürüyüşü seçeceğizi vurgulamasıydı. Burada kendini, aday gösterilse bile geri plana çeken bir politika söz konusuydu. Altılı masanın ortak yönetimini ön plana çıkardı.
Ortaya koydukları vizyon umut vericiydi. Geleceğin Türkiyesi’nin nasıl bir temelde yükseleceğini dinledik.
Bu bir programdır şüphesiz, ana başlıklarla, Kemal Bey’in dışında, hem Faik Öztrak hem Selin Sayek Böke hem Hacer Foggo CHP’nin seçim ve iktidar vaatlerini net anlattılar.
ANA VURGULAR
Ana vurgular, zenginleşmeye ve zenginliğin paylaşılmasına, yoksulluğun kesinlikle yok edilmesine, annelere, kadınlara, çocukların eğitimine, aile destek paketlerine, ekonomiyi ileri teknolojilere dönüştürmeye verildiğini gördük. Endüstriyel devrim ve yeşil ekonomi ve gıda ve enerji güvenliği, özellikle ön plana çıktı.
Ufuk Akçiğit’in sunumunda, piyasanın nasıl yanlışlıklıklar içinde bırakıldığını ve devletin büyük destek paralarının nasıl sonuç vermediğini ve har vurulup harman savurulduğunu dinledik. Bu benim için ayrı bir konu.
Demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan, hiçbir gelişme olmaz ülkede.