Darwin, üçlü ölüm sarmalı ve ‘Çuvaldız’
Günümüzde canlıların hayatta kalma mekanizmasını çözerek çağ açan büyük bilim adamı, 12 Şubat 1809’da doğmuştu. Bugün 210 yaşında. 4 milyar yıldır yaşam, Evrim...
Günümüzde canlıların hayatta kalma mekanizmasını çözerek çağ açan büyük bilim adamı, 12 Şubat 1809’da doğmuştu. Bugün 210 yaşında. 4 milyar yıldır yaşam, Evrim yasasına (teorisine) uygun gelişiyor. Bu yasaya aykırı bir canlı hayat yoktur.
Darwin’in Evrim kuramı tüm canlıların “doğal seçilim”e tabi geliştiğini kanıtlar. Sık verilen bir örnek, uzun boylu zürafalar, kısa boylu zürafaların elimine olmasının sonucudur. Ağaç yapraklarına uzun boylular erişebildiği için, onların doğurduğu boyunları uzun yavrular çoğalarak bugünkü zürafa neslini oluşturdu. Kısa boylular çoğalamadığı için ortadan kalktı. Çünkü koşullar varlıklarını sürdürmesine elverişli değildi.
Yarın çok farklı koşullar ortaya çıkarsa, uzun boylu zürafalar yiyecek bulmakta zorlanır, ya zürafa yeryüzünden yok olur ya da yavrularından birisi mutasyon sonucu veya rastlantısal olarak kısa boylu zürafa doğumu ile, varoluş şansı olabilir.
Tarihsel takvimde DNA’nın 1953’te keşfi bir önemli ara durak oldu. Bilim, bugün DNA’yı avuçlarının içine aldı, onu hamur gibi yoğuruyor, genleri kesip biçiyor, yeni genler veya gen parçaları ekliyor-çıkartıyor ve “yeni özelliklere sahip canlılar” yaratıyor.
Bu, sıfırdan yeni canlılar da yaratmaya doğru giden yoldur.
“Canlı tasarlayan insan” çağındayız. Ama Homo sapiens, çevreyi de “tasarlamaya koyulduğu” için, doğal seçilimin yolu tartışmalıdır. Mesela şimdi elimize bir kısa boylu zürafa geçirebilsek, ona yaşayabileceği ve çoğalabileceği bir çevre yaratabiliriz.
Bu da Homo sapiens’in canlı doğaya bir tür “yaratıcı müdahalesi”. İnsan eliyle yaratılan yeni dünya, zaten binlerce türün yok olmasına n...