Derin paniğin dışavurumu, tablo kötü
Siyasi psiko-paniğin eylemleri üzerine Korku insana her şeyi yaptırır.. Hele korku derinse.. Çok çok derinse.. Beyin bozulur, panik alarmına ulaşır, psikiyatrların alanına girer, panik atak.
Korku, ilkel beynimizin ürünüdür; oradaki amigdala, korkunun merkezidir.
İnsanın varoluşsal davranışlarını kontrol eder, büyük bir savunma mekanizmasıdır, hayatınız tehlikeye girdiğinde onun etkisi altına girersiniz, sizin kontrolünüz dışında eylemler yapmanıza neden olur.
Kaybetmenin derin korkusu da böyledir. İnsanı kültürel - toplumsal ilişkiler içinde varlık olmaktan çıkarır. İlkel dürtü, endişe, korkularının egemenliğine sokar. Gözün hiçbir şey görmez, tek noktaya, kaybedeceğin noktasına odaklanırsın. Cinayetlere kadar varan saçmalıklar yaptırtır sana kaybetme korkusu.
İktidar tek birey
Sanmayın ki bireyden bahsediyorum.
İktidar ve kadroları söz konusu.
Diyeceksiniz ki iktidar birey mi.
Yanıtım, evet; tek birey. Kaftancıoğlu’nun adını anımsamadığı bakan demedi mi ki “Ben akıllıyım, arkamızda Erdoğan var.” Hepsinin arkasında Erdoğan’ın aklı var.
İktidar kadroları panik içinde.
İktidarı kaybetme derin korkusu, kendilerine siyaseten bile olmayacak işleri yaptırıyor.
Mesela Trabzonlulara Pontus diyor.
Amaçları Ekrem Bey’i aşağılamak, onu “Rumlarla özdeşleştirerek” oy verilmesini engellemek. Rumlara küfür ederek ırkçılık yaparak ayrıca. Ekrem Bey Trabzonlu, dolayısıyla Trabzonlular ayağa kalkıyor.