Dükkân açar gibi, bir sarık, bir cüppe... Afyonlanmış beyinler
Bir süredir düşünüyorum, iş mi değiştirsem, şu kısa ömrümde biraz daha heyecanlı, ama esas olarak insanların inanç ihtiyaçlarına seslenecek ve yanıt verecek yeni bir hayat inşa mı etsem..
Bir “hoca efendi dükkânı” açarım.. Beyazlara bürünmüş ve ilahi çağrışımlar yapan göksel bir ev tasarımı, teknolojinin yardımıyla şöyle uçuşan melek çağrışımlarıyla bezeli..
Ciltli kutsal kitaplar... Rahleler ki birkaç tane, üzerlerinde açık kitaplar..
Afili bir sarık ve Cübbeli Ahmet Efendi’ninkine beş basan birinci sınıf bir elden çıkma cüppe ve şüphesiz ki sakal...
Hem ağırbaşlı hem de biraz daha genç görünüm..
Evden sürekli yükselen ilahiler..
Ve kapılar sonuna kadar herkese açık..
Oturup müşteri beklerim..
Tabii, kısa yoldan kulaktan kulağa bir “hoca efendi bilgi evinin” reklamı için özellikle övücü, dedikoducu kadınlar.. Cenaze evlerinde ağlayıcı, dövünücü kadınlar gibi.