Emekliler: Vur ensesine al ağzındaki lokmayı!
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı bu hafta 'Emekliler: Vur ensesine al ağzındaki lokmayı!' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Türkiye; emeklilerin cehennem hayatına mahkûm edildiği, sahip olduğu ekonomik büyüklüğüne göre en kötü ülkeler arasında sayılabilir. Diyelim 25- 35 yıl çalışmış (şimdi daha fazla!) insanlar, artık 65 yaşında emekli olacaklar. Türkiye’nin ortalama yaşam beklentisi 75-80 yıl arasında, yani şunun şurasında ortalama 10- 15 yıl daha yaşayacaklar. OECD’ye göre Türkiye’de emeklilerde beklenen yaşam süreci 22 yıl! Avrupa ortalamasından yüksek. Bunun nedeni, genç emeklilerin büyük çoğunluğu oluşturmasında yatsa gerek.
Bir ülkenin, bir siyasal yönetimin başlıca görevlerinden biri, çalışarak ülkenin bir yerden bir yere gelmesine hizmet etmiş bu insanlarını en iyi koşullarda yaşatmaktır. Onlara saygı göstermeli, el üstünde tutmalı... Oysa emekliler bu ülkenin en itilip kakılanlarıdır. Avrupalı emekli güney sahillerimizde ev bile alıyor, paşa paşa yaşıyor!
Neden emeklilere bu kötülük? Temel nedeni emeklilerin bir birleşik güç olmamasında. Sıradan emekli dernekleri etkisiz, güçsüz. Oysa dul ve yetimler ve EYT’liler ile birlikte 16 milyona dayanan emekli ordusu var! Muazzam bir insan / seçmen gücü! Bunun 10 milyonu asgari aylıklı, yani 7 bin 500 TL! Sorsan kan ağlıyorlar ve 2021 Ocak-Haziran MetroPoll anketine göre yüzde 30’u iktidara oy veriyor! Zulmedene âşık olmak mı?!