Esad’ın düşmeyeceğini anlayamamak nasıl bir iştir?
Cumhurbaşkanı’nın, Rusya’nın Suriye’de ne işi var sözü, uluslararası politik sahnede hiçbir değere sahip değil. Ama RTE/Davutoğlu ikilisinin Suriye politikasına daha başından bu...
Cumhurbaşkanı’nın, Rusya’nın Suriye’de ne işi var sözü, uluslararası politik sahnede hiçbir değere sahip değil. Ama RTE/Davutoğlu ikilisinin Suriye politikasına daha başından bu yanlış yaklaşımı, çıkmazlarının, iflaslarının ve Türkiye’ye ağır faturasının nedenidir.
Rusya’nın Suriye’de ne işi var, sorusunun yanıtını herkes biliyor, Ankara bilmiyor.
Rusya daha başından Esad’ın yanında, onun müttefiki. Ayrıca İran da öyle... Çin’i bile katabilirsiniz.
ABD ve Fransa vb gibi müttefikleri, Libya adında bir devleti bombardımanla ortadan kaldırdıktan sonra, “Arap Baharı”ndan etkilenen bazı unsurlar da Suriye’de hareketlenmişti; Batı’nın fıştıklaması de bir iç isyan başlamıştı.
Suriye’yi kolay lokma sandılar
Batı sandı ki Libya’daki gibi kolay olur. İsyanı silah desteği ile ateşlediler. Müdahalenin koşullarını oluşturmaya giriştiler. Ankara “Libya’da geç kaldık, bari Suriye’de Batı ile müdahale edelim, parsa toplarız”, dar bakışlı politikaya daldı.
Ama ABD ve Batı, Suriye’deki Rusya’yı gördü, geri çekildi ve CIA ajanlarını devreye sokarak, iç savaşı körükledi. Türkiye de onların safında. Bugün 200 bin üzerinde iç savaş ölüsünden bahsediliyorsa, bunun yarısı Batı ve müttefiklerinin suçudur. Ankara dahil. IŞİD’in yaygınlaşması da.
Irak’ı ve Suriye’yi parçalayarak ve iç savaşa sürükleyerek İŞID’i yaratan Batı, bu kez canavarıyla savaşmaya girişti, ama Kürtleri cepheye sürerek. Böylece, PKK’yi de Batı’da resmileştirmenin kapısını açtı. Hem de yüzyıllık Kürt politikasını, bu yeni ortamda geliştirmenin olanağını kullanmaya başladı.